Yiğitlerin omzunda kökleri eski zaferler,
Her biri bir kahraman, bayrağa adanmış eller.
Davullu, zurnalı, her adım destan olacak,
Güreş tutan yiğidin alnında yıldızlar parlayacak.
İşte er meydanı, arslanlara mekan cihanda,
Çalsın davullar, hürriyet kokusu var yakanda,
Boyları yıldız gibi, coşsun dost, düşman kaçsın,
Boy verince pehlivan, sesler gökleri aşsın.
Bu er meydanı yücedir, bir sultan tahta çıkar,
Seyredenler sus pus, gözlerde umut saklar,
Her biri bir yurt eri, bir baba, bir yiğit oğul gömülür,
Yiğitler çıkar, peşrev tamam, düğüm çözülür;
Deli yürek çarpar, bilekler kırılmaz, sağlam şahlanır.
Arslan gibi çıkıp da ortaya, gücüyle sallanır.
Hey mübarek, al da meydan seninle gürlesin,
Yiğitler meydana sığmaz, cihan görsün cesaretin,
Kol kola giren pehlivan, aslan gibi silinmesin.
Bel bellerken dağ gibi, alnında yazılsın feragat,
Her adımı adalet, her nefesi bir inayet.
Durma şahap vur hele, zemin titreyip dursun,
Çıkanın son durağı, cennetten bir şehadet kursun.
Kayıt Tarihi : 11.11.2024 00:15:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!