Aça-76c - Buz Büyüsü Şiiri - Akın Akça

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Aça-76c - Buz Büyüsü

Daha Yüksek Sebepler (Buza Yürüyen Adamlar-B)

Buz Büyüsü-A

Geminin içinde…

Altı koridor var. Biri çok eski, kullanılamaz.
Göz görmez, ışık ordan geçemez.
Gemi onla öğrendi yaşamayı, ancak oraya girmez geminin sahibi.
Bir şeffaf duvarla örüldü gemiye o tünelin açılan ağzı.
Kutsal bir sözle! Şifresi gizli ışıkta.
Işık görmeyenler dolaşırsa diye böyle hücrede,
Ağzı örüldü buranın çıkış yerinin

Yürürken, diğer beş Işığı açık Koridorunda Caedorph'un
Tilkiler dolaştı beynim kıvrımlarımda
Üst tarafında şimdi geminin sahibi, geminin;
hareketsiz basamakları kendi çabasıyla
tırmanıp –olmayan elektron geçirgeni içinden- çıkarak;
özel bir koltuğa oturup ve bir düğmeye basarak,
açılan kapılarıyla sınırlarının derinliğinin bilincin:
Evet, öylece baktı gözler, her zaman durmuş böyle
fakat şimdi karşıya dikiliveren evrene!
Çeşitli silüetler belirdi düşüncelerde.
Arhur'la bakışıyorum, Avilion'a danışmıştım.
Hayaller içinde.. sisler, bir de; bak işe?
*

Ayak sesleri duyuluyor buzu arşınlayan fil adamların.
onlar da, göçmeyen mağara adamları
tropik bölgelere, ama onlar masum-öldüren!
Ilıman bölgelere yerleşmediler kırsalın -
kılsal'larını azaltmadılar Neonderthal'in
- sırf uygarlaşmayı seçip, büzüşmeyi; ama katil, onlar -
kadınlı, çocuklu öldüren köydekileri!
Bu yedi mamutsa, duyan sesleri,
buzun üfürdüğü, burdaki de, ve buraya ulaşan...
nefret yok gözlerinde sayıca az mamutların:
sükunetle bekliyorlar, güven'in avuç içlerinde.
*

Canı baz alan bu canbaz işte: Üzerinde bilindik ince
İpin, yürüyor; ürüyor.. Her adımda, attığı;
Magnezyum tozu ve Avuç içlerinde,amatör halterci de,
dambıllar yetmemiş, Halteriyle bütünleşmiş
Onu kaldırdıkça Çıkıyor tüm foyaları ortaya,
Umursamıyor (umursamadığı bu olsun.
Biliyor da… Ama.. bu amaçlı da devam etmiyor.)
Ve sonra onun her artışında kan basıncının
daha hızlanıyor adımlar, bacaklar hedeften şaşmıyor:
Foyaların umursanmayışa bir güvensizlikten daha çok,
neden devam ettiğini bilen Ve şimdi artık görüyor:
Görmesiydi bilmiş olması… Aşağıda perde gerilmemiş
ki kurtarasın onu. Kaldı ki duymuyor;
Aşağıda buz pateni sahası, sever böyle pratik yapmayı;
Bu büyülü atmosfere yakınen Açılan hendekler sarf belinen:
Toprağa bel vuruyor O koca makinaların buz ettiği
Üzerinde şu su katmanının

Bir başkadır buz üzerinde sevişirken can vermek;
Atığı soluğunca yaşamak, yaşamak görkemli hayatı
Jüpiter ve Uranüs gaz pedalları atmosferleri ile
düştü yeryüzüne, dev tapınağın önünde:
Bir çift var buz dansı yapan,
Kor gibi bir takip edici ışın, tek onların üzerinde.
Pespembe oldu buz, yekpare küçüldü spot,
İçine aldı bu odak.. varoluşu, dansı …
İkisi el ele, girdiler tapınağın kapısından
birlikte, bir ara: Kapkaranlıktı.
Işın onları takip etmiş, içeri mozoleleri aydınlatmıştı.
Layback & Scratch spin’leri sergilediler bolca,
Göremedim sit spin yaptıklarını ise:
Ayaklarını bulutlara bastıklarını göstermek ister gibiydiler!
Jane Torvill ve sanki Christopher Dean’di bunlar,
Neden sonra tanımak vardır, öyle –
Ebedi bir serbest uzun programın edebi buz dansında.
Yedinci senfoni çalıyor ve Beethoven’dan,
Gel git yansısıValsin’de Ay’ın, bir Ay dansı’nda.
İşte, tapınağa girdiklerinde ise bu Ay Işığı ilişti kulaklara …
(Eşofmanla koştular sahneye, belliydi, uçtular kanatlanıp!)
Nedense, Mir Uzay İstasyonu..
Dansta iken Irina Slutskaya
Kadar hakimdiler buza –
sarı bir sisin içinde …

BUZ BÜYÜSÜ’NDEN ÇANAKKALE-BADENHILL’E

“O taşıdığın kılıç bu ülkenin çeliği…
Bu ülkenin ateşiyle dövüldü…”
Sulandı gözyaşlarıyla bu toprağın
“Annenin sevgisiydi kılıcı sana veren…
bana duyduğun nefret değil.”
“Aşk, Art.” aşk, sevgi…
Değil kendi insanlarını öldüren…
Ki aynıdır tasması nefretin
Buzun altında geçişken yüzler..
Yüzerler.. Bundan
kolay fark edilmezler
bakılan tabakanın üzerinden.

Saxon Thing: “Finally,
Man worth killing…”

İki bin Germen Saxson’a karşı yedi kişi
Yedi şövalye.. ve Guinevere ok tutuşu:
Yedi kişi, yedi fani şövalye ve sıhhi Art.
artı yetkinliği Fflur’un, ok kullanmadaki.
Bors ve Dagonet, onun yaması oğluna.. ve
Sakson Beyi'nin barbar askerlerine karşı!

Evet işte soğuk suyu ayıran ince tabaka,
buz orada durmasaydı ne olurdu acaba?
Hepsinin ruhu saklı, hepsinin, işte orada?
Bu savaşın içinde, bereket ensemizde
Baltalarımızın Boynumuzun borcu,
özgürlük; kurudmak vakti!

Buzun üstündekiler, ayak sesleri duyulanlar geldi;
The Saxons…

Art:'Kanatlara nişan alın, ortaya sıkıştırıp deleceğiz! '
'Ortaya doğru süreceğiz, ve buzun, katman inceydi orada! '

Fırla Dagonet, düşünmeden, seçkin şövalyelerden! ...
Ve arkadan koruyorlar oklarla, hiçbiri şaşmıyor hedefinden! ...
Ve buzu baltalamaya başladı, deli, Breton deli
Türk kanı bulaşığı bu toprakların savaşına özgürlük, haydi! ...
Saksonlar panikte, koşmaya başladılar! Yarılan buz aldı yarısını onlardan! ...
Bors ve Art koşuşturuyor, kurtarmaya Dagonet'i; ki Danonet, şövalye daha demin ok yedi!
ama görevini bitirmişti, koca baltasını en son indirdi..
ve devasa buzu yardı, fay hattı gibi, çatlak buzda kısa zamanda yer etti …
ve gitti, gitti, Saksoncukları -mağara kapısı, açıl susam! - aldı çiğnemeye! ...
Tabaka çatırdıyor! Ve yarısını yutacak buraya gönderilenlerinden!
Hepimizin kaderi orada, Birini vurdu Sakson komutanının oğlu yanında
daha demin, Gwenhwyrfar, oku ile; ve o şimdi buzun altında,
buz yeniden kendi üzerine kısa vadeli kapandığında! .....
Sakson beyinin oğlu şaşkın izliyor, buzun altından geçen bir yüzü!
-Beyaz yüzlerden mavileşen, henüz demin suya düşmüştü.
Lancelot mu öldü?
......
*

Bu yüze bakarak düşünüyor mu acaba
Barbar Saxon Kralının genç oğlu, onun yerini alması düşünülen?
Belki de düşünmüyor, çünkü o dönemler için pek iyimsercesine bir sav:
Daha zaman makinesını bulamadı (!)

“Hissediyor, düşünüyor, soru soruşlarında almış olduğu nefesi veriyor…”
‘Kim konuştu? ’
“..Rahatla.”:

‘Ortaya çıkan bir süreç bu. Katılımcıyım. Ve ordakini etkiliyorum: Neyi etkiliyorum?
Kuantum köpüğü böyle bir olanak Bize sunduğu için Güneş bir AU mesafesinde
İşleyip mükemmel şekliyle Canlı kılıyor bizi Diye belki de?
Yani, bana gülen maymun, Atam mıdır benim? Yok canım.
Evrim işliyor, Kendisi -Evrim…

Bilinmezlikleri eğip bükerken, Zamanı da katılımcı yapmalı. Aynı, bilincimiz gibi.
Var mıdır, yoksa yok mudur Ya da ebediyen göreli midir Belki de ebediyet şahsen yoktur
Öyleyse tepkidiğimiz Her şey için olanak vardır Denilebilir mi?
Yoksa etkimek denilen de göreli Veya ebedi denilesi Sınıflandırılabilir mi;
Bilinç altımızın bilincimizi Hem köreltip hem de Yüceltişi misali?

Evet güçsüz hücre toplulukları Var ve bazen ortaya birden Çıkarlar bazense hiç
Ve bazen de hep.
Böyle olur bir insan Hitler, İngiliz casusu ya da Ata Türk yakın tarihi Şekliyle bir Arthur.
İlk molekül hayat kazandı nasıl ya? Ya neden buzun altında su, yüzer..
De; ilerlemeyi reddeder o, buzun altında? Tabi ki aklı yok, Kastetmedim ki zaten onu…
Yani nasıl bir pergel Dönen bacağıyla Kendi yönergesiyle döner Bir bacak etraflı dönmeyecek?
Aşk gibi? Ve bir virus; Çıktığımız noktaya geri dönüyor işte: Olaya katılıyor
Ve sevgi üretmek için. Sanki savaşarak Hücreyi bitap düşürüyor
Ya da devasalaştırıyor onu, bir habis olmayan bakteri Gibi
Bir çeşit, Ölmek için var olmak gibi. Ölmeyi göze almak veya …
Ne denirse densin, İşte gittiğin bu yoldur göreli.Ve her zaman için Gideceğindir sevgi.
Ve Bunun için savaşlar biter, Böyle düzenin gidişi.’

BUZ BÜYÜSÜ-B

XCallon:' Bu görüntüler ne! Bunlar ne! !
Her zaman böyle hayaller görülür mü, elim çaya gittiğinde! ......'
'Daha demin rüya görüyordum...'

XCallon: 'Pek yakında cicelia, pek yakında;
son rütuşlarını da tamamladığımda bu hazırladığım planın;
geliyorum işte oraya, geliyorum! '
' Ey, beni bekle doğanın bile kibiri karşımda olsa,
şu ulu görünen zamanın.......
Ne Saksonlar, ne Planktonlar, ne unutmuş gibicesine
geçmişini asaletin küçümseyen özgürlüğü İngiliz'i …
ne de kendine seçkin, anca böyle imtiyazlı
bir caymaz çıkarcılığı yer edebilecek..
vatandaş-ağızlara-dedikodu olası bir aslen-asil Türk'ün
gemimizin canım.. siperliğine
ki çünkü ben varım o yerde, ve sen varsın,
ki sen bensin, ben sen iken...
senin ruhun, işte burdaki senin ruhun;
oradaki gibi, Icno’da da varsın, hem de buradasın! -
Hem korkunca kaçtığın şatondasın, hem bu cesaret yuvamızdasın
- Almaya geliyorum seni, tez elden hazır olmalısın! '...

Evet, evet, buz büyüsü, tabi ki Taliesin yaptı bu büyüyü;
Sıcak kalanlara her zaman soğuğu hatırlatmak için
Ve böyle yendi o yedi mamut, o fil ordusunu –
Soğuktakine de hatırlatmak için, sıcaktakilere de
- Soğuktakiler Saksonlar’dı, John Smith ve Brenda, ılımandakilerse;
Taliesin ve Arhulius ise sislerin içinde. Evet, içinde...
“İyi Niyet Oyunları”nda derece dağıtan bir sarı sis yumağının
.. yalnızca. Ve bu, sebebi değil, büyüsünün tutmasının Merlyn’in;
Çünkü o nedenidir, “iyi Niyet Oyunları”nın revaçta olmasının.
Her yerde, ama görünmez doğa’nın gözünde, ve görünmez doğanlar’ın da;
Çaba’nın kendisidir, bisküviye daldırılan süt kaşığı bebek entarisinin.
*

Roman Empire:
“Senin düşündüğün Roma yok.
Sadece düşlerinde…”
Taliesin: “Aşk Arthur! ”
aşk, sevgi…
Bizi vareden ve
varedecek
Ve hep böyle,
İnsanları kenetleyen
Ve bir millet yücelten.

Üç adam yürüyor hala
Buza doğru;
Kazma, kürek var ellerinde:
Bir tanesinde iki kişi
Var onlardan:
Tümlenmişler, Guin. ve Art
Diğer ikisi, iri kıyım, yılmaz Bors ve
Kıvrak zekalı yarı deli Dagonet.

-
açıklamalar:

çift tırnak içindekiler King Arthur filminden ve
tek tırnaklılar geminin içindeki laflarım
link: http://www.buzpateni.com/

-
Gwenhwyfar:
(Guinevere=Guenevere=Gwenhwyfar=Arhur’un eşi)

aka, 'Guinever', 'Guenever', 'Guinevere of Rheged', 'Gwenhwyfar', 'Queen of Britain'. Her name has been suggested to be
a corruption of the word 'Guanhumara' which is a development of the Welsh word 'Gwenhwyfar' meaning more faithless
(Triad 56) . It is also believed by some to be of Irish origin. One of the four 'Flower Maidens'. (See Flower Maidens) .

Flower Maidens (çiçek bakireleri)
Welsh origin. 'Fflur' (See Fflur) , 'Blanaid' (See Blanaid) , 'Blodeuwedd' (See Blodeuwydd) , 'Guinevere' (See Guinevere) .
eksisozluk.com

Fflur= Guinevere

-
Çift tırnaklar, başkası; tek tırnaklar, ben.

AU: Astronomical Unit: 1.495979*10^008 kilometreye e$it uzunluk olcusu birimi.. dunya ile gune$ arasindaki ortalama mesafe.

Saksonlar’la ilgili olarak özellikli kaynak, büyük ölçüde King Arthur filmi şu an için. Karşılaştırmaları bu açıdan ele aldım

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 6.1.2005 14:26:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Akın Akça