Aça-74 (c) - Atölye Şiiri - Akın Akça

Akın Akça
1865

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Aça-74 (c) - Atölye

1. KÜF KAPISI’NDAN GÜNEŞ DEMETER'İ

Malmut’un gözü, şeytani oklarından doğru alevlerin Clementine mucizesinde!
Meleğin küresi ebedi gelir bulutlardan ve şeffaf kapısını aralar!
Kapıp kaçıran Clementine’i Malmut’un tek kem gözünden, ey! kim suçlayabilir seni! !
Kar ve buz ve Stratus: düzgün ve grimsi …
ve Cirrocumulus
ile buluştu serseri dolaşmakta olan Noctidulent, uğursuz!

On üç bininci metrede, ufak kümeciklerden kum taneleri ve küçük dalgalar serpilmiş;
Gölge yok, bembeyaz ortalık: Bir Cirrocumulus ordusu ziyafette, sofralık! ! *
Ve en yüksek bulutlardan –sopalık, sıkı fıkı buz kristalleri ihtiva eden- bir adet Noctidulent; *
Pike yaparak indi kapısından kutbun on üç bininci metreye, diş geçirmek için
Cirrocumulus’lara: Gölge barındırmayan bir ak ve pak ya da şu yavru karga,
tanıdık; ile mavimsi gümüş renkli korkuluğun –sopalı adam’ın- savaşıydı bu! !

Galibi olmayan bir cengile, sonunda taraflar Stratus bulutlarını yavruladı! !
Kendileri öldü, Stratus’lar –küçücüktü- yere indi -kocaman olmuştu
– mağaralardan çıkan insan yeryüzünde serpildi ve sonunda insan ekonomisi’ni de öğrendi:
görüş algısını giderek azaltıyordu Stratus’lar -doğa ananın bir tepkisi sanki- insan
tekerleği bulurken…En son sis doğdu, fakat… o da yavruladı ve güneş ışığı bu sisi yardı;
içinden geçerek ilerledi! su kristalleri, sisin göbeğinden Avalon’un eşsiz ışığını yaydı! !

2. LABORANT İLE BAHÇIVAN

Uyanan adam bu garip terkedilmiş evde çay yapmak istedi.
Uyanan adam, doğmadan önce bir laboranttı.
Uyanan adam bu yolculuğa çıkmadan
önce bir laboranttı

İleri gittiği her bir adım için,
böylece geriye sürükleniyor.
Sanki nehirde sürüklenen bir gemi var da,
karaya oturmadan
bağ, bahçe biçimlendiriyor.
Ve güzelleştirdiğin her bir çiçek de
seni cenin safhasına geri kanatlandırıyor.

Ve gemideki hayvanlar dışarı çıkmış.
Nuh Tufanı olmuş bitmiş.
Ama neden orada;
bak, çiçekleri biçimlendiriyor …
Bak, sesi dinleyerek ilerliyor! …
Bak, durduğu yerde çiçekleri biçimlendiriyor! ...
Sesi dinleyerek ilerliyor! ...
Sesi dinleyerek çaydanlığı arıyor! ...
Dinleyerek cihazların arasından geçip ocağı arıyor! ...
Koşarken dinlenerek ilerliyor …

*

Sonunda aradığı şeyi bulamadı
Şaşkıncasına -
yöneldiği yeri bilmediği
- evden çıktı.
O uyurken akşam olmuştu.
Güneş’in batışını izledi.
Evin hemen yanında
ama bir bahçe vardı:
Evden bağımsız gibi biraz uzak
bir yere kurulmuş bir bahçeydi bu.
Fakat o bir laborant.
Ve bak, orada ise, bahçenin içerisinde;

gemideki hayvanlar dışarı çıkmış!
Nuh Tufanı olmuş bitmiş!
Ama neden orada;
bak, çiçekleri biçimlendiriyor …

Bu bahçe ve bu konak evi.
Ve ayrıca ama önemsizi,
tek bunlar var bu yöredeki.

*

Çiçeklerin işçisi’ne doğru hamle yaptı,
o tarafa doğru yürümeye başladı.
Bu bahçe, bu eve yaklaşırken neden gözüne ilişmemişti.
Yaklaştığınca, bir çaydanlık gördü …
Çiçeklerin orada …
Kızın elinde …
Suya hasretinin sonlandığı çiçeklerin, kızın elinde …
Orda,
Çaydanlık -
Çiçeklerin:
Evde bulamamıştı.

Bu bahçe ve konak evi.
Ayrıca ve önemsizi,
tüm bu ikisi var bu yöredeki.

Bahçenin ortasında bir korkuluk dikili,
tünemiş onun başına bir umut pembesi.
Dikkatle bakıyorum: bir karga bu.
Daha önce şahit olduğum karga gibi, pespembe;
pembeye dem vurmuştu en sonunda, onun tüyleri de.
Saman dolu tıka basa, korkuluğun gözleri kapalı ancak,
Her bir nüvesi titreşir göz molekülleri gibi
Ama donuk: yüzüne bakıyorum;
İfade aynı, kargayla savaşan adam ile!

Artık niye buraya geldiğimi biliyorum,
Nerden ya da hatta nerelerden geçerek
geldiğimi bilemesem de:
Bahçıvan kız ile aynı laborant
ve aynı korkuluk ve yavru karga!
Doğa kucak kucağa!

*

Daha önce şahit olduğum karga gibi, pespembe;
bordo açığı renge dem vurmuştu en sonunda, onun tüyleri de.
Ve metronomlar eflak boğdan'a tıngırdatan bu ‘eski siyah tüyler’;
Peki veya 'Lili Brik, beni sev...'
Bu karga, bu cenin ve diğer kahramanları -
laborant ile bahçıban kız- yörenin.
Ve hatta balkondaki adam;
çaydanlıkta demlenmişler!

Buraya neden geldiğimi demin anlamıştım
Ve çaydanlığın da şu an ne olduğunu kavradım.

-
açıklamalar:

Sis (0 m.)
Stratus bulutların yeryüzüne inmesi ile meydana gelir. Yapısal anlamda bir farkı olmamasına rağmen günlük yaşamı etkilediği, görüş mesafesini düşürdüğü için ayrı olarak değerlendirmeye alınmıştır. Güneş ışığı, sis içindeki su kristallerinde kırılma yaparak yayılır ve yarı aydınlık bir ortam sağlar.

Noctiludent (80.000 - 100.000 m.)
Bilinen en yüksek bulut türüdür. Kutuplara yakın bölgelerde oluşur. Yoğunlaşmış buz kristalleri içerir. Çok güzel görüntüler verir ancak ülkemizden gözlemlenemez. Mavimsi gümüş rengindedir ve seyrek bir doku sergiler.

Stratus (0 - 1.700 m.)

Genellikle gri renkte, düzgün görünüme sahip bulutlardır. Stratus'lerden çisenti, buz prizmaları ve kar grenleri yağışı meydana gelir. Güneş bu bulutlardan görüldüğü zaman, bulutun sınırları kolayca teşhis edilebilir. Çok düşük sıcaklıklar dışında Stratus, hale olayını meydana getirmez. Bu bulutlar bazen düzensiz sıralar halinde de meydana gelebilir. Stratus'lerin karakteristik yağışı çisenti olup, rüzgarın sakin veya hafif olduğu dönemlerde görüşü kısıtlayacak şekilde yere yakın seviyelerde görülebilmektedirler.

Cirrocumulus (5000 - 13.000 m.)

Kum taneleri veya küçük dalgacıklar halinde, oldukça küçük kümeciklerden meydana gelmiş ince, beyaz ve gölgesiz bulut örtüsüdür. Bulutlar toplu halde oldukları gibi, ayrı ayrı parçacıklar halinde de görülebilirler.
Cirrocumulusler, Cirrus veya Cirrostratus bulutlarının şekil değiştirmesinden veya parçalar halindeki Altocumuluslerin küçülmesinden meydana gelirler. Bu bulutlar tamamen buz kristallerinden ibaret olup, bazen aşırı soğumuş su damlacıkları da görülür.

http://www.terraturk.com/index.htm? url=http://www.terraturk.com/dersler/bulut.htm
(resimleri görmek isteyenler de bu adrese bakabilirler.)
Not: Bu sayfanın hazırlanmasında Meteoroloji Gen. Müd. sitesinden de yararlanılmıştır. Teşekkür ederiz.

Demeter: tarim ve bereket tanricasi
yunan mitolojisi kahramanı bir yarıtanrı.bir prenses.hades in esir aldığı.

eflak boğdan: tarih derslerinden hatirladigimiz kadariyla osmanliya bi gidip bi gelen bolge ikilisi.
www.eksisozluk.com

Çift tırnak içindeki laf Mayakovski'nin 'Son mektup' şiirinden alıntı

Akın Akça
Kayıt Tarihi : 13.11.2004 03:17:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Akın Akça