1.
Şu-
Ses koştu, orman düştü
Üzerinde dağların,
Yeşilin arasında -
Tazı gibiydi!
Ve netleşti bir anda
Ortam!
Dört yüzlük bir ağaç, kayboldu
Onun tazı, gediğinde!
Gökyüzü kalkındı,
Kırık kanatlarından.
Duymuştu sesi, düşmeden
Önce orman!
Bu-
Çınar ağacının köklerini tutarak
İlerleyip, topraktan toprak üstüne
Çıkmıstı. Her bir damar kök gibiydi:
Çiftiyle yüzer yaş,
Ki ağacı onların, dört yüz:
Onları avucunda tuttu.
İlerledi ve odun bir eve ulaştı:
Or’da kapıda biri vardı.
Seçti uzaktan -
Dallar, yukarı dallandırmıştı,
Kapı, yapraklardandı
-Bir ev, ağaçtan. “Bu”:
Gözleri parlıyordu …
Gökte yıldızlar dans ediyordu …
2.
Sonra belirdi biraz güneş;
Göründü pencereden, dışarıdan
.. İçerdekilere
Ve su çağladı lavaboda;
Lavabo odundan,
Güneş dışarı, içeriden.
Peri, yine; “bu”:
Daldı o lavabodan,
Unutmuş gibi
Geliş sebebini:
“Şu”, baktı ardından …
3.
Kayıp hayalet;
Çalı-dibi, görünmedi:
“Buz Kulesi”, “Su-Yer-Kulesi”ni
Yükseltirken, ve kendi duvarlarını
Fırlatırken çaprazlamasına,
“Küçük-Çin Seddi” hür kaldı.
-
Cure’un ‘a forest’ şarkısı üzerine başlayan
Neşe Demirağ'a burdan sevgiler ve saygılar.
Kayıt Tarihi : 28.8.2004 02:57:00
- Savaş
- Peygamber
- Politika
- Para
- Şehir
- Doğa
- Dolunay
- Dost
- Özgürlük
- Sevinç
- Güzellik
- Anne
- Güneş
- Araba
- Yağmur
- İstanbul
- İhanet
- İslam
- Bayram
- Aile
- Allah
- Çocuk
- Tanrı
- Hüzün
- Tarih
- Müzik
- Hayat
- Kin
- Kedi
- Köpek
- Mutluluk
- Türkiye
- Umut
- Gece
- Evlilik
- Ayrılık
- Eğitim
- Barış
- Çanakkale
- Günaydın
- Sevgi
- Aşk
- Atatürk
- Deniz
- Ölüm
- Okul
- Kadın
- Çevre
- Çiçek
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
dört yüz yıllık çınar ağacının yıkıldığın sandığımızda köklerlen yola çıkarak gidilen bir serüven...
ne kadar değişik ve güzel...
hayalgücümüz sana erişemez.
TÜM YORUMLAR (1)