Ömür törpüsü aşk denen illet
Mest eder süründürür meret
Dermanı tek sevgilide
Pençesindesindir artık aşkın
Onsuz olamamak muhtaçlığın belirtisi
Denge yok bulutlardasındır hep
Yalnızlığında mezarlığın sessizliği odanda
Aklın hükümsüz serbest ruhun bedeninde
Engelsiz saatlerdesin
Hep mi çakır keyf gezersin?
Şeytan dürter kanın kaynar
Aşk namussuz bir iştahla sarmış seni
Sancılar başlar şafağa varmaz arzular
Ten telaşelerde titrek nöbetlerde
Tek çare tatlı dokunuşların şafak sökümlerinde
Bu sessizliği bölen çığlıklarda ne?
İnliyor aşk doğuyor sanki kan revan
Gözle görülmeyen elle tutulmayan armağanım
Zamanda kaybolmayan unutulmazım aşk senin kölenim
Gül bahçelerine dalmışım
Güle aşık yüreğime dikenler saplanmış
Gülün güzelliğinden dikenlerin acısına hissizim
Yaydan çıkmış ok, kör gözüm acılara
Sadece sana yönüm ipte cambaz sallanırım
Korku bilmez ruhum asi delice yoluna yürürüm
Teneşirde paklanır mı ruhum?
Ben ruhumu aşka sattım
Hep sondu başlangıçlarım yine de ruhum aşka doymaz
Tövbeler boza boza günah keçisi oldu aç gözlü benlik …
Kayıt Tarihi : 13.7.2008 02:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (2)