Aç Gözlerini
şaka yapma ne olur aç gözlerini
eskidende şakadan bayılır sonra açardın ya gözlerini
gene öyle yap maytap geçtim sizinle diye bas kahkahayı
yalvarırım aç gözlerini
duvara yaslanışın,yere yığılışın neden
ve yığılırken son kez bana haykırışın
ne şakası ya ölüyorum diye bakan bu tebessümün neden
şaka yapma ne olur
aç ceylan gözlerini
bak komşularda toplanmış haykırıyor
onlarda doyamamışlar besbelli
hele oğlumuz çaresiz ve şokta kaskatı kesilmiş.
sana öyle bir bakışı varki bakta gör gülüm
hani çok severdin bırakamazdın bizi
hele hele oğlunuzu kimselerle paylaşamazdın
hani o üniversiteyi kazanacak
ve sen gurbet elde tek başına bırakmayıp yanına gidecektin.
asker edecektik,evlendirecektik beraber
hadi gülüm ölümle şaka olmaz
ölüm soğuk
ölüm titrek
ve ölüm ürpertici
sen ki kabullenmezdin teslimiyetçiliği
sevmezdin hemen pes etmeyi
özü-sözü bir olsun isterdin herkesin
ve yardımına koşardın düşkünün
toroslar gibi dikilirdin haksızın karşısına
herkes o ne sert biri derdi kendi aralarında
göremezlerdi yüreğinin yumuşaklığını
ama ben bilir ve gurur duyardım seninle
yağmur olur yağar sel olup akardın gürül gürül
alır götürürdün yanlışları her kömürhandan geçişinde
bırakırdın karakaya barajının derinliklerine
ve onları yenmenin keyfiyle
derin bir ohhh çekerdin ya
işte şimdi gene derin bir nefes al
ve ohhh çek
haksızlıkları bırakırcasına dicleye,fırata,karakaya’ya
ve çalışsın kalbin çağlayanlar gibi
pompalasın beynine hareket etmeyen kanı son zerresine kadar
dikil karşımıza sarıl bize
ellerinle tut ellerimizi
bir elin avucumda olsun
diğer elin oğlumuzun yanaklarında
yakışmaz sana pes etmek
her zaman ki gibi aç gözlerini ve dikil karşımıza
razıyım
maytap geç benimle aylarca…yıllarca
bilirsin sensiz saniyeler bitkin,saatler yorgun
ve akrep ilerlemezken ayağı takılmışcasına yelkovana
haykırır sanki zamanı durdurduğunu
yüz çevirir kızarır,utanır benden
acır ve bilir haksızlık yapıldığını
gençliğinin baharındaki gülüme
ve sanki çırpınışının boşuna olduğunu anlatmak ister
tik..tak..lar susar sanki dolanır düğümlenir boğazına birer birer
işte o an korkmaya başlarım…
ölümün soğukluğunu ellerinde yüzünde ve bedeninin her yerinde hissederim
hissederim o korkunç sonun kapımızda olduğunu
ve paniklerim
şuursuzca koşuşturmalarımın
nefes al aşkım diye haykırışımın çözüm olacağını sanırım
kulak verirsin bir an derin nefes alırsın iki kez
sonra nabzın atmaz nefes almaz olursun
şansın hiç yaver gitmez anlarımki
azrail butün yollarını kapatmıştır birer birer
ambulans bir türlü gelemez sıtmapınarından kömürtevzi’ye
adresleri karıştırır
beş yüz metrelik yol birden kilometrelerce uzar
ambulans evi bulamaz olur.
başka yerlere gider
malatyalı olupta adresleri su gibi bileceklerini bilirim amma
arar gözlerim gelen olmaz
anlarım ki azrail talimatı almış ve uygulamaktadır o kötü sonu
korkarız geç kalacağımızdan
götürmek isteriz çabamızla hastaneye
battaniyeyi sedye yapmak gelmez aklımıza
altmış kiloluk bedenin salar kendini
ağırlaşır taşınmaz olur
üç kişi karga tulumba bindiririz arabaya
götürürüz hastaneye
inanmam bu kadar çabuk pes edeceğine
uyanacağına şartlandırırım kendimi
rüya gördüğümü sanırım
ve gözlerimi açtığımda yanıbaşımda olacağını düşünür
uyanacağına inanmak isterim
ve
bitirmek isterim bu kabusu
açarım gözlerimi ama rüya devam eder.
bitmez ve sanki and içmişçesine
tattırır elinden geldiğince tüm acıları
genede inanmak istemem senin pes edeceğine
doktorun telaşı neden diye sorarım
hemşirelerin koşuşturmalarına takılır gözüm
irkilirim aniden
bu kablolar bu elektroşok neden derim
bu bakışlar niye kaçak ve acı kokuyor…
neden herkes kaçırır bakışlarını bilmek istemem
yok yok şaka değil kabus görüyorum derim
şimdi gözlerimi açtığımda
yine yanı başımda kıskıvrak uzandığını görecek ve
derin bir oh çekeceğim.
dünden daha sıkı sarılacağım
ve şükürler olsun allahıma rüyaymış diyeceğim diyorum
ama uyanamıyorum rüyanın derinliklerinden
birden bir ses duyarak irkiliyorum
beyaz önlüklü bir doktor
yapacak bir şek yok diyor
ve ben dikiliyorum o çaresiz doktorun karşısına
yapacak bir şey yok ne demek doktor
o daha kırk üçünde bir fidan
olamaz böyle basit bir son diye haykırıyorum
uyandırmak için
sarılırım cansız bedenine
ve seni doldururum ciğerlerimin her köşesine
oğlumun nasıl yani ya… deyişinden anlarım aslında
bizi bıraktığını ama inanmam
şaka olduğuna inandırmaya çalıştırırım aciz beynimi.
ve birden
seninle doktor arasında mekik dokurum
neden kapatıldı tüm cihazlar
neden başında kimse yok gülümün diye haykırırım oracıkta
tüm bakışlar yüz çevirir benden
sarılırım cansız bedenine ve haykırırım
yapma gülüm aç gözlerini
söyle eski şakalarından biri olduğunu
bilmezmisin şakası bile olmaz ölümün
ölümün teslimiyetçiliğine inat
son bir hamle ile derin bir nefes al
ve benim yaşayacak daha çok günlerim var diye haykır
isyan et sevdiklerine doyamayışına
ve tüm gücünle dikil karşımıza
ölüm; esaret zincirlerini dolamadan bedenine
ve dondurmadan akan kanınını
haykırışıma kulak ver ve tut elimi
solmasın o gül yüzün
solmasın ceylan bakışların diye yalvarırım sana
ve o an ruhun bedenden ayrılır yükselir gökyüzüne
katılır bulutların isyana şimşek olur çakar
bana,çocuğuna,sevdiklerine doyamadığını haykırırsın
bir avuç toprak için aylarca yakaranları işaret ederek
niye ben dersin
yağmur olur yağarsın toprağa
Nur gözlerinle bize bakarsın yükseklerden bilirim
Sel olup akarsın derelerde gürül gürül
ama beni unutursun almazsın yanına
gülümseyerek uzaklaşıp kaybolursun
bilmezsin ki
sensiz atmamaya yeminli bu yürek
bugün olmazsa yarın mutlaka duracak
bekle beni gülüm?
Kayıt Tarihi : 28.5.2007 17:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
27.10.2005 tarihinde ani kalp krizi sonucu 42 yaşında hayatını kaybeden eşimin anısına yazılmıştır
![Şahin Kara](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/05/28/ac-gozlerini-7.jpg)
beğeni ile okudum
Bu güzel çalışma ile karşılaştım.
Tebrik ederim
Yaşayacaklarınız,
Yaşadıklarınızdan
daha renkli,
Daha hareketli,
daha bereketli
Geçmesi temennisi ile
Doğum gününüzü tebrik eder
Sağlık
Afiyet
Başarı dolu bir ömür
Yüce Rabbimden niyaz ederim
Osman ERDOĞMUŞ
SAKARYA
Bu nasıl anlatış böyle... Resmen ağladım. Grubumuza gelmişsiniz, tanımak istedim. Keşke gelmez olsaydım sayfanıza... O anı sizinle birlikte yaşadım. Yattığı yer cennet olsun. Size ve oğlunuza sabırlar diliyorum. başınız sağolsun. Dilerim yokluğuna alışmışsınızdır.
TÜM YORUMLAR (9)