Yazık, geçti seneler anlamadın dilimden
Sanma sakın unuttum, dışındayım davânın;
İzin oldum yolunda, ayrı düştüm ilimden
Aç efendim, aç artık sözlüğünü sevdânın.
Hep hasretle bakardım dönmediğin yollara
Bitmesini beklerdim sensiz akan zamânın
Kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... Yeryüzüne gönül indiremez onlar... Hayatı ve insanları anlarlar,hayata ve insanlara merhamet duyarlar,ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşamazlar.
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Devamını Oku
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Değerli hocam güzel şiirinizi beğenerek okudum
En kalbi duygularımla tebrik ederim.
Emeğinize yüreğinize sağlık..
Hoşça kal Şiirle kal.
Aç efendim, aç artık sözlüğünü sevdânın. Sevdanın sözlüğünün açılması şairin doya doya aşk yaşamasına delalet eder.Sizi kutlarım efendim. Çok hoş bir şiir okudum. Fatih Ataşçi
Duygular dizelere yansıdıkça güzellikler meydana çıkıyor. Duygularınız susmasın. Selamlar...
Hep hasretle bakardım dönmediğin yollara
Bitmesini beklerdim sensiz akan zamânın
Bilesin ki hıncım var seni çalan yıllara
Aç efendim, aç artık sözlüğünü sevdânın.
Şairin acı çeken yüreğine sağlık.
Sevdâ gönülde yaşanır. Şiir etkileyici değil.
Şiir nerede yazılmış... Fatih'te.. Bazan öykününbütün gizemi küçük bir ayrıntıda saklanır,, Mekana sinen ruh iklim atmosfer..Böylesi şiirler fatihten veya benzer iklimlerden çıkar.Ruh iklimine taşır insanı..
HALDEN ANLAMAZA SÖZLÜK KÂR ETMEZ…
ÖNCELİKLE GÜNÜN ŞAİRİNİ ve ŞİİRİNİ KUTLUYORUM.
Değer vereceksiniz, yollara düşüp izinden gideceksiniz, yerine göre sılanızdan, eşinizden dostunuzdan vazgeçeceksiniz…
Sevdanın sözlüğünü açamayacak birine sitemde bulunacak, yalvaracaksınız…
Sözlükle mi aşkın tanıyacak?
Gönülle mi aşkı yaşayacak?
Sözlükler, yaşanılan değerlerin karşılığını yazar.
*
İnsanın aşkıyla oynaması?
Maşukuyla aşk adına oynamak gibi bir şey olur. O zaman da hissedilenin sözlük karşılığı “maşuk / sevilen” olmaz zannımca. Adına kim ne der bilemem…
Gönül en kutlu yer. O kutsal yerde de en çok sevilenler yer alabilir.
Mevlâ aşkına, aç gönül kapılarını. Seni ve aşkını yüce Rabbimin yer aldığı en nadide yere koyayım…
Bir papatya gibi, bir gül gibi aç efendim, aç artık sevda sözlüğünü…
Artık vakit kavuşma vaktidir…
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.
Hikmet Çiftçi
06.07.2014
“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”
Sevdanın kişisel sözlüğünde.., her sözcüğün karşılığında mutlaka sevdasını yaşadığı kişi vardır...
Sayın Enver Özçağlayan., 'günün şiiri' seçilen bu güzel şiirinizi ve şiir yüreğinizi kutluyorum. Saygı ile....
Kıymetli Ağabeyim,
Dört dörtlük bir aşk şiiri..
Ancak puan ortalamasının düşüklüğü bizi üzdü.
Ellerinizden öperim; haddim olmayarak yıldızlı 10.
Sayın Çağlayan,
Ben şiir eleştirmeni değilim.
beğenerek okuduğum bu şiirinizin
kalemini saygı ile kutluyorum.
ahmet AYAZ
Bu şiir ile ilgili 15 tane yorum bulunmakta