Abuk Sabuk Şiiri - Gül Güzeli 3

Parmak izini bastın mi hiç buğulu cama, yağmur damlaları süzülürken...

Plajda, kumları yumruğunun içinde sıkıp parmaklarının arasından kayışını izledin mi?

Dolap kapısini açıp dakikalarca baktın mı?

Basparmaginin yanından çıkan etleri işaret parmağınla koparmaya çalıştın mi ısrarla...

Ezgisine ayrılık kondurmus şarkılar dinledin mi yalniz kaldığında defalarca...

Çayın üstünden çıkan buharı çekmeye çalıştın mi içine...

Hayatını eskiye döndürmek istedin mi? Gecelerce dua ettin mi gelmeyecek olana...

Çocukluğunu özledin mi?
Ellerine yapışan toprak kokusunu,
Alacakaranlıkta oynadığın saklambaç oynunu,
Dizlerinin yaralarını,
İzlediğin Yeşilçam filmlerini.
Kırık dökük oyuncaklarını...
..................
Saçlarımdan akan yaşları , sobanın üzerine
Damlatıp nasıl cizlayan sesini seviyorsam ve kaybolusunu izliyorsam,
Öyle seviyorum seni.

Merdivenlerden ikişer üçer basamak çıkmak gibi seviyorum.

Sıcacık ekmeğin burnundan koparıp yemenin verdiği haz gibi seviyorum.

Bir kahkahanın gözümden akıttığı yaş kadar,

Kabuk baglamis yarami yerinden almak, koparmak kadar.

Düşen kar tanelerinin ellerimle eriyisini izlemek kadar.

Ben çocukluğuma olan özlemlerim kadar seviyorum seni. Hatirlaninca gülümseten , çok istesende artık geri gelmeyen...

Mentollü bir kalp yarasısin sen kalbimde. Soğuk ama ferahlatıcı.
İçimde dindiremedigim heyecanımsin...

Sahi sormayı unuttum.
Birşey kaybettiğinde, çok arayıp bulamadiginda ve onu aramayı bırakıp, daha sonra , başka birşey ararken önceki kaybettigin şeyi buldun mu hiç ?