Son, ayyuka çıkarmış gibi kendinden önceki birkaç hâlini…
Çünkü tatsız geliyor ruha tattıkları…
Ya günlerdir yazdıklarıma ne demeli? ..
Okuyan, ölüme giden yolda verilen kaçamak dinlenme molalarından sanacak ki şuan yazmakta olan ben, o hissi aynen dediğim gibi yaşıyorum ve yazıyorum.
Yazacağım da…
Ölümün meleğine davetiye, hayatın kahpesine de cilve bu satırlar…
O, beni tavlayamaz zaten de, av kendisi olsun ve o bana tav olsun. Gıdım gıdım sürünsün yolumda…
Üstü yırtık, başı kan…
Haykırışları can çekişen çirkin bir avcı kuşu andıran…
N’oldu sana koca dişi çınar?
Hani yıkılmazdın?
Yıkıldın yakılmadan önce…
Haydi! Böbürlü zamanlarına ait cesaretini takın da bak gözlerime!
İyi bak! Kötü!
Yıkılmış bir ben görebiliyor musun?
Hayır…
Haydi sen de söyle, “Hayır” de utanma!
Çıplak bir hâlde bürünüp en güzel dünlerimi baştan çıkartırken utanmıyordun, değil mi arsız?
Bununla da kalmadın sen hırsız!
Benliğimin sahipli olduklarını çaldın benden…
O ân hiçbir şey gelmiyordu elden…
Ama şimdi!
Sen, boş içki şişesi,
Ben, zil-i zurna…
Ayık olsam bile hiç bakar mıyım sana? ..
Seni ellerimle kırdığımda akacak kan sanma ki Orçun’dan…
Tümü senin ruhundan…
Bu kibrit çöpü de cabası…
Gerçi senin gibi bir orospu için pahalı gelir parası;
Ama bugün masraftan kaçmak yok,
E ne de olsa bu kahpe biraz sonra abrakadabra!
… Sonrasında:
Oh be ne hoşmuş şiir keyifle yazınca…
Gördüm kuyruklu yıldızı bir ânlık dâhi olsa…
Gönlüme yakın geçti ve ışıltısını alıp gitti. Kalan iki mısra…
Bir “Başlangıç”
ve
Bir “Son”
Ama hangisi son? ..
Kahrolası kuruntular, gene kudurdular!
Ama isterseniz köpürün dalgalar gibi,
Kimselere açtırmam ruhumdaki kilidi…
Sahibi!
Anahtar, Aşk’ı itiraf günü söylediğin harfleri…
Kayıt Tarihi : 25.1.2008 21:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
04.47 18.09.2007

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!