Abonten'in Laneti -part5-

Hecelerle kızıla dönüyor gecelerim
40 dereden su getirir ilham perilerim
Haşhaşi hançerini elime tutuşturur intikam perilerim
Ayın gölgesinde vücüt bulur nefretim
Kargaların her çığlığında yok olur şevkatim
Bulutların üzerinden sinsice seni izlerim
Gecenin sessizliğine karışır sinir krizlerim

Mısralarım anlatır laneti
Bir şairi ve elindeki kahveyi
Kalem,kağıt,öfke ve siniri
Belki de anlatıyorum parlatarak en biliniri
Içimdeki o mütavazı kibiri
Büyük dağları benim yarattığım gerçeğini
Ilk hatada insanların gözünüze mil çektiğini
Sonrası idam
Olabilecekken vezir-i azam
Olur kellem kiram
Loş ışıkta yazdığım şiirlerim duam
Ama tanrının beni duyacağanı pek sanmam
O yüzden bu sayfayıda yırt

Ve bu lanete sarıl
Bildiğin tüm kalıplardan sıyrıl
Kendi dünyandan ayrıl ve çık seyehate
Basınçtan bayıl
Tabiri caizse ayıl ahirette
Uyan şeytan ve meleklerin kumar oynadığı cennette
Tanışmak üzeresin bu kızıl lanetle

Tüm öğütleri sepetle
Hayatın değişebilir özgün bir fikirle
Veya basit bir şiirle
Beyazın üstündeki siyahla
Her zamankinden farklı gözüken bir ayla
Kırık bir ayna
Kızıl bir kalem yön verir kaynayan kanıma
Gündüzü elde etmek istiyorsan girmelsin gecenin kanına
Kılıcı sokmalısın kınına
Kalemini çıkarıp savurmalsın pembe bir yalana
Dönüştürmelsin onalrı kızıl birer kargıma
Ay sargı oluyor kaygıma
Gecenin hiçlikten ibaret rıhtımındaki tek istisna
Bakıyor bana
Ve diyor ki
“bu lanetle fikirlerini kutsa”