Yirmi beşine yeni girmişti,
Biraz ince kavruk tenliydi,
Çığlıklar içinde barındırırdı sessizliğini,
Kalbi iliğinin mahzenlerinde erirken,
Yüzünden gülücükler eksilmezdi.
İçini sararken acımasız bir sinsi,
Ruhunda açardı gül kokulu menekşeleri,
Dikenlerin arasında yetiştirmişti kendini,
Ateşlerle dağlarken yüreğini,
Bedeni içinde günde güne erimekteydi.
Gözleri deli deli bakardı sevdiklerine,
Ne varsa dökerdi içinde,
Yanlışı doğruyu söylerdi yüzüne,
Benzemezdi kendi toprağına bile…
Ağladı mı bulutlarla ağlardı,
Sevdi mi denizler kadar derin,
Dağlar dan dan yüce severdi
Sevdiğini hiçbir yere sığdıramazdı
Kimseyi kırmayı sevmezdi,
Dili tatlı, yüzü gülerdi,
Garip bir sonbahar vakti
Gidince uzaklara sessizce,
Kimse anlayamadı bu sessizliği
Durdu durdu durdu
Ve bir çığlık geceyi bölüyordu
Abim abim
Bir çığlık ruhumu deliyordu
Abim abim
Ve bir parçam kopuyordu içimden
Abim abim
Şimdi sensizim
Abim abim
Sessizim, kimsesizim, çaresizim
Terkedilmiş bir viraneyim
Sahipsiz bir şehir gibiyim
Aldatılmış dün gibi
Şimdi sensiz bir gelecekteyim
Abim ağabeymmmm…
Celâlettin YÜNEL
Kayıt Tarihi : 2.8.2021 13:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!