Abıhayat ve Ruh Destanları

Mânâ'dan aşka "Sen" görünüp
Ayrı kelâmda eser,
Her virgül'e Vaat...Doluşmak...
Rüyâsıdır cümleler.

Ha milât'tan önce, ha milât'tan sonra şehir
Yaşıyoruz neferi sürülmüş yeksan zümre.
Var ettiğin tarz; Akıllarda kalmak akşamı...
Yâr ettiğin arz; Fikirlerde yanmak sabahı...

"An" sevilmek için "can" sevmek gerek
"Aşk" sevişmek icadı...
"Var" sevinmek için "yâr" sevilmek gerek
Gün ömür icabı.

Kimi kelâm biner sırtına dilek taşır nehiri...
Kimi dilek biner sırtına kelâm taşır şehiri.
Kimi mısra biner sırtına beyit taşır defteri...
Kimi beyit biner sırtına kıta taşır seferi.

"Dün" harflerinin yerleri değiştirilecek
Yine tüm virgüller "O" noktaya yönelecek,
"Sen" olan aşkın "Ben" âşıkları belirecek
Yeni gün eserleri hayata yön verecek.

Kimi kimlik biner sırtına zaman taşır rengini...
Kimi zaman biner sırtına kimlik taşır kendini.
Kimi mânâ biner sırtına insan taşır kaderi...
Kimi insan biner sırtına mânâ taşır âlemi.

"Ben" sevilmek için "sen" sevmek gerek
"O" sevişmek icabı...
Kâlp sevinmek için Hak sevilmek gerek
Yön gönül icadı.

O yolda Mecnun'u sorsan kimlik tanımazlar
Mazide dert çekmemiş Leylâ'sız hafızalar...
Ha sanrı'dan önce, ha sanrı'dan sonra şiir
Taşıyoruz defteri dürülmüş yektâ cümle.

Ete kemiğe "Ben" bürünüp
Aynı âlemde nefer,
O nokta'ya Naat...Ulaşmak...
Dünyasıdır zümreler.