Hava kapalı,
Aydınlık da bitti,
Yazmıyor divit,
Vermiyor hokka.
Olmuyor yazı,
Coşmuyor gönül.
Gecenin kapkara atlası,
Çekilmiş üzerime.
Mum ışığında bile yok,
Bu gecenin sırrına erecek aydınlık.
Eti budu nedirki,
Bir küçücük alevcik.
Kara,kara,kara,
Kapkara bir gün.
İç sıkkın can dar.
Uçamayan kuşlar misali,
Yürek sıkıntısı.
A Köpek,
Geceleri kuduran,
Kendine uğursuz dedirten,
Ne bu uğultu?
Derdini anlatsanda,
Dinlemeden,
Özlenen kimlerdir sizce bomboş odalarda,
Hatıralarından ayırma bir an gözlerini,
Dönemezsin üçtekerleki kırmızı bisikletine,
Ve mum çiçeği kanayan kokusuyla geceleri.
Bir koca adam hatırlarım Küçükyalı istasyonunda,
Sön.
Sende sön.
Karanlık gecemdeki,
Tek aydınık.
Bir kıvılcımla başlayan,
Parlak ziya.
Babaannem dedi ki,
ellerim tutmaz,ayaklarım çekmez,
sen eşşek kadar oldun,
yok kimsem tutturmaya,
geç karşıma,
tut ucundan,
katla ikiye.
o gün topadık çarşafları,
mis sabun kokulu çamaşırları,
yıllar geçiveriyor
aklar çoğalınca,
hatıralar dönüyor,
çarşaf kenarlarında,
raflardaki sabun kokularında.
Bitiyor zaman,
Uçuyor güneş.
Kuşlarda gülücük.
Gelincikte hüzün.
Yolda bir şapka buldum,
Kuşlarım var benim,
Renk renk,çeşit çeşit,
Çocukluğumdaki sesleri
Kırmızı balıklı havuz kıyısından,
Ve güller içinde bir bahçeden,
Yankılanır kulağıma.
annem,
sen
mezarlığın arkasında,
bir telefon uzağımda,
ama neden
neden gitmez elim?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!