Çöz dilinin kilidini
Söyle sözün yiğidini
Duyan duysun dediğini
Duymayana kulak asma
Günahsız baksın gözlerin
Ninniler söyleyip uyuttuğumuz
Masallar anlatıp avuttuğumuz
Baktıkça dertleri unuttuğumuz
Kuşları uçurduk, göçüp gittiler
Meğerse büyümüş kumrularımız
İstemesek de dünyaya
Gelmek mecburi mecburi
Kâbus dolu bir rüyaya
Dalmak mecburi mecburi
Sabah doğan güneş ile
Mizanı bozuk dünya
Gücü yeten yetene
Bu minvalde borusu
Düt düt öten ötene
Zulüm ile zehrini
Buldum yârenin hasını
Sahte dostları neylerim
Giydim mertlik hırkasını
Kral tacını neylerim
Şu yalan dünyadan geçtim
Varıp tövbe kapısını
Çalmaya yüzüm var mı ki
Kurtuluş diplomasını
Almaya yüzüm var mı ki
İlme kapattım gözümü
Siyah beyaz dünya daha güzeldi
İnsanoğlu birbirine benzerdi
Zengin fakir aynı mahalledeydi
Renkli dünya yaramadı vesselam
Şimdi aramızda kastlar oluştu
Hiçbir zaman hiçbir yerde
Uyma cahile cahile
İnmesin gözüne perde
Kanma cahile cahile
Dekinden kendini koru
Bir gönülde ne varsa
Perdeye de o yansır
Yufkadır kimi gönül
Kimi bağlamış nasır
Gönlü yufka olanın
Sen kederli, ben kederli
Böyle istemiş tecelli
Bizden bize var teselli
Yara yaraya denk gelir
Dert çekmeyen derdi bilmez
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!