Kendini yaralayan bir şifacı gibi bakıyoruz acılara Abdurrahman… Ülke yerinde dursa da yer minderlerinin hep birden kalkıştığı horst eylemi, göğüs kafesimizde yurtsuz kalmayı bize kanıksattırdı… Yaşlanmak gibi mahcubiyetlerimiz var bizim. Bir dağın eteğinde ılıman bir kuşak olamamak gibi mahcubiyetlerimiz… Bedenleri böyle terkedip giden nedir, nedir necidir bizi bunca yok edebilen katil zaman…
Kendine yol çizmişiliğini seviyorum.. Kendine bir yol çizip o yola koyulmamanı seviyorum. Renkli dünyaların kalemlerine özenmeden gür bir yol çizip, durak denilen bir olguyu, o yolun baş mimarisi yapmanı seviyorum.
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman