Yalnızlığın kaçıncı yılındayız Abdurrahman… Tebliğini kurda kaptıran ebabil kadar diş damlıyor insanlığımızdan..
Herkes kendi kalabalığının yolcusu. Herkes kendi ömrünün kalabalığı… Şimdi ben, alıp kafamı, koltuğun sol yanındaki beklemeye koyuyorum.. Senin önünde duran sehpa bir çay bardağı kadar kızıla ıslak duruyor… Bak, ellerini mutlu savaşın son kurbanı gibi görmeyen boynum, dizine kırık.. Seviyorum çok, bu bir kasabı etin sarhoşu yapar. Biraz daha aç sesini müziğin. Bu kıyamet buraya az. Bu kıyamet buraya az...
Ölüyoruz kimse girmiyor kefen cebine. Bu ten, bu insan istifi, bu yara bere palyaçosu, bu kendini bir biblo gibi yalnızlıkta vitrinleyen.. Ölüyoruz kimse sinmiyor kefen terine. Ezilen çimler, galaksilerin ayıbıdır Abdurrahman. Tebliğini kurda kaptıran ebabil kadar diş damlıyor insanlığımızdan..
Yaşamak şakaya gelmez,
büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın
bir sincap gibi mesela,
yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta