Ah be Üstad! Sen bu elden gideli,
Asil azdı, tuz koktu, örneği Hasan.
Davarı, eşeği elden çıkardı,
Ata yurdu bıraktı, göç etti Hasan.
Peşinden ilk önce, köyün gençleri,
Kendinin aşığı, güzel Gülperi,
Babamın kırk yıllık, topal berberi,
Gitti... Zengin olup, dönünce Hasan.
Davet etti vardım, evlerden ırak,
Duvarda resimler, çekiçle orak,
Etrafında beş on, çelimsiz çırak,
Meğer para basmış, kalpazan Hasan.
Dedim; "oğlum senin, baban belliydi,
Rahmete giderken, yaşı elliydi,
Muhabbeti hoştu, tatlı dilliydi,
Nedir bu yaptığın, Ah ulan Hasan!".
Üstadım bu günlük, buraya kadar,
Sen kabire girdin, dünya bize dar,
Anlattım, konuştum bildiğim kadar,
Söyle söyle yapmaz, arsız bu Hasan.
Recep Yetiş
23.11.2017 Bitlis
Kayıt Tarihi : 9.12.2017 23:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Rahmetli Abdurrahim Karakoç, Hasan'a mektup yazardı. Bende Karakoç'a bir mektup yazdım. Nur içinde yatsın.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!