Bir değil, beş değil... Nerden başlasam.
Anlatamam Üstadım, fena bu Hasan.
Ebabil kuşları gibi taşlasam.
Başın altına tutar, pervasız Hasan.
Sahi! Sen bırakıp, giderken O'nu.
Bilmezdin, nereye varacak konu.
Vallahi! pek vahim, bu işin sonu.
İyi sözü dinlemez, zalım bu Hasan.
Şimdilerde gezer, takım kravat.
Bir karış sakalı, bilmez salavat.
Evde tuz bekliyor, zavallı avrat.
Epeyice vurdum duymaz bu Hasan.
Yahu! Dün ne derdi... Şimdi zıttını.
Oturup koltuktan, aldı hakkını.
Mazluma içirdi, zehir zıkkımı.
On tane yüzüyle gezer bu Hasan.
Ne ise gördüğüm, yazarım sana.
O kadar tembihin, gitmiş yabana.
Şu devirde sözün, geçmez babana.
Densiz şeytan gibi, azmış bu Hasan.
07.01.2018 Bitlis
Recep YetişKayıt Tarihi : 7.1.2018 22:32:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Recep Yetiş](https://www.antoloji.com/i/siir/2018/01/07/abdurrahim-karakoc-a-mektup-2-2.jpg)
Puşttur desem yetmez
Puşt oğlu puşttur
Aman uzak durun yapışır
Sevgili şair şairlik bu olsa gerek
Dokun dur elle dille ver şamarı
Harika olmuş
Mutlu ve esen kalın
TÜM YORUMLAR (1)