Bir bir dökülüverdi yapraklar
Ölüm ahenkle yere savruldu
Saçımı sağdan sola savuran rüzgarlar
Benden geçip senin kalbine dokundu
Ensemde hafif bir ıslaklık
Gün geçer vakit demlenir vuslatla
Gönülden gönüle giden hicret kervanları vardır
Susuz kalmış bitap düşmüş bu sevdada
Senden mahrum bir tane ben vardır
Susarım, dinlerim yokluğunda esen rüzgarları
Ciğerlerime saklanmış zanlı
Kurtar beni bu mücrim sokaklardan
Karaltılar, bırakın beni kovalamayı
Ölmek istiyorum artık seni unutmadan
Kışa tutulmuş çıplak bir ağacım
Seninle gelen bir yığın hasret
Bir gülüşünle dağılacak kadar kırılganlar
Sonsuzlukla sardın beni hayret
Aşk böyleymiş meğer anlattılar
İçindeyim en karanlık sokakların
Bir lahza uzaksın benden
Adımlarım seni takip ediyor
Var mıdır ân ve sonsuz bu örgü?
Kopuk kopuk ve düzensiz seyrediyor
Uzun ve kısa hayatların kesişimi
Karanlık celladım, yarasalar gardiyan
Tam ortasındayım hayatın kusurlarım ayan
Yargılamayın beni teşettüt-ü ârâ’dır bu
Fikirlerimin kederli yurdudur kehkeşan
Düşünce tufanının hazanındayım
Gecenin tüm karanlığıyla silinen anılar
Gözyaşlarına esir olmuş bu ay ışığı
Ümitlerin heba olduğu sevgili
Bu soğuk esen rüzgarla nereye gidersin?
Sordum gönlüme var mısın?
Sonbahardaki ağaçlar gibi yaprak döktün kalbime
Gözlerindeki o ince sisli bakışı unutamam
Karanlık ve kasvetli bir akşamdı yine
Bir sonbahar mevsimi gibiydin hiç alışılmayan
Tane tane yaprakların düşüverdiği bir günde
Şu Günlerimde var bir hainlik
Çekemiyorlar beni
Demini almış satırlarımdan dökülen her nokta, virgül ve ünlemle hatırlatıyor seni
Ve aynı zamanda da sensizlikle suçluyorlar
Güzelliklerini yaşattığım zamanlar iyiydik aslında
Sen vardın, saatler vardı, kalem ve kağıt
Tam şiirlik bir gece
Sessizce süzülen ve can veren yapraklar gelir hatrıma
Sonra buz gibi derin bir ayaz
Sokak lambası yanar turuncu ışığıyla
Yandan yanar sigaram
Ve ben yine seni hatırlarım gökyüzünde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!