beyhude geçen zamanım geri gelmez bilirim
yürek yangınım dalgın bakışlarım bundandır…
pişman olsam da heyhat ne çare
asude bir suskunluğa sığınışım bundandır…
gölge düşürdün gönül hududumun bağına
yel vurdu bağ bahçem dönüştü hazana
günler aylar geçip varınca mevsim bahara
çiçek açsam ne fayda
durmuyor gidiyorsun…
uçurtmamın ipini kopardılar
yıldızlarımı ürküttüler anne...
anlayamadım
ne istediler benden…
gözlerinle açılmak isterken
bakışlarınla alabora olup
sahiline vuran bir deliyim...
deli dolu halimle bulaştığım suçlardan
ey gönül!
ne istiyorsun ne
vakit o vakit değil
dur bekle sabret
hiçbir şey bu hanede
I.
kahve gözlerin
ey gözleriyle cennet muştulayan
sevdama mihmandır kumru gözlerin
burkulup incinmişken bakışlarım
imdadıma koşar mı bir çift güvercin
örümcekler ağ örüp su taşır mı karıncalar
ibrahim değilim bu ateş beni de yakar
eyüp değilim dayanamam leyyalemin saçlarına
Gönlüme bir şehir kurdum...
Göğünde uğultusuz bulutlar
Parklarda çekirdeksiz banklar
her akşam bu esmer şehrin zülfüne dokunan
ılgıt ılgıt bir rüzgar eser inceden ince
ağlarsa şayet o nazenin sesli kumrular
ağlarım bende gözleri göğüme değince
ıstırabını yaşıyorum hayatın
bu hayat ki yoğurmakta beni
kıskacına alıp yazdırmakta
efsanesini bir bahtın…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!