Çalınmaz her kapı çalınır yalnız bir kapı
Açılmaz her kapı açılır her daim bir kapı
Varılmaz her kapıya varılacak tek bir kapı
Gidilmez her yoldan gidenin ancak adı kaldı
Geçilir herşeyden geçilmez ancak o kaldı
Gönülde, elde tükendi herşey, bize bir eyvah kaldı
Yirmi birinci yüzyılın sancılarında hayatı anlayabilmek
Küçük kafeslerde gökyüzüne sığmayan kuş kadar anlamsızdı
Tutabilseydik içimizden geçip gidenleri, geçmeyenleri
Piyasalar, borsalar, manipülasyonlar, belki biterdi
Belki de sanal olmazdı yaşadıklarımız, gerçekleşirdi
Kendimize bir mevsim seçerdik, benimki ilkbahar
Her yol bir varma noktasında son bulur
Her yol bir başka yolla birleşir ve sonunda son olur
Her yolcu bir vuslata varmak için yol alır
Her yolcudan birazı, ayrılıp vuslattan, gurbet olur
Ben hangi vuslata hangi gurbete yolcuyum bilinmiyor
Her tohum çiçek açmak için toprak altında uyuyor
Ölü akşamlar ölümsüz kelimelerin diriliş vaktidir
Yazılmamış yazgılar kuşatıyor, ölümlü kaderimizi
Kader yazgıları işleyip, iliklerken yakamıza
Bu bir iç geçirme, baş dönmesi ve sancı
İhtiyarca tecrübe, ne kadar ihtiyatlı kullanılıyor, düşünce
Kırılgan türküler, kırıyor kalbimizi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!