Kırılgan umutlar doldurdu gençliğimi.
Özgür değildi ve seyrekti adımlarım.
Boğazımı yakan bir öksürüktü soluklarım.
Kan kırmızı hudut tellerimin,
Yüreğimi çevrelediği vakitlerdi.
Kâbustu zindanımın hükmü,
Sabah doldu pencereye bir avuç
Kalkın silkinin hüzünlerim!
Bir arada durun ey gönül sızılarım.
Bir yanımda kasvet-i hayal,
Bir yanımda kuruntularım…
Gece erken olur bu şehirde.
Hangi karalığı alt edeyim ki sensiz?
Hangi soğukluğu sileyim iliklerimden?
Hangi yöne dönsem,
Ay yüzün!
Unutursun… Baharın kokusu var…
Kuşlar engel olur feryadımı duymana.
Kışı var güzü var… Unutursun.
Hele ki bir de yağmur yağarsa
Unutursun… Ses soluk iç içe geçer…
‘’Dert ekilir gönlüme, hüzün biçerim.
Gam durur boylu poslu içimde, sarılır öperim…’’
Lal oldu lehçem, susuyor halimin maksadı,
Tepindikçe asileşiyor gönlümdeki kısrağın huyu,
Gel… Gel… Bayram namazı olsun tadı,
Kavgalar,
Sürgün edilir (aciz) fikrinden…
Hiç bilmediğin hayaller,
Tutuklanır gönlünde.
Avlularda beklersin geri dönmeleri,
Geri dönmeler…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!