Her kul sonda, Hak 'ka yürür,
Bakmak yetmez, gören görür,
Hem yokluktan, hem varlıktan,
Yaratanı, yaratıktan.
Nefesler sayılıdır, ecele çok bahaneler var,
Sesli nasihat Kur’an-ı Kerim ‘de, daha neler var.
Sık sık hatırlayıp, Nas’ları uygulamaya dikkat!
Sessiz bir nasihattır ölüm, dünyadaki hakikat!
Seyrettim adaları, varken bu yaz vezanı,
Dinledim huşu ile, şu mübarek ezanı.
Teneşir paklar derler, kırktan sonra azanı,
Unutma, sağda solda, günah sevap yazanı.
Kulun sevgi, saygısına hiç ihtiyaç duyma,
Sevmek için Yaratan yeter, şeytana uyma.
Fani sevgi, gençlik aşısıdır, gelir geçer,
Faydası var, aşkın zerresidir, kullar içer.
Bu kul, gençken, bir zamanlar çok günahkar idi,
Zannetti ki, zevk-ü sefa yanına kar idi.
Şükür, sade İlahi Rızaya boyun eğip,
Geç de olsa tevbe etti, mağfiret dileyip.
Türk’ün mesleğidir cihat, işte yine coştu,
Din-i İslam payidar olsun diye, hep koştu.
Tekbir alan askerin, gönlü iman dolmuştu,
Şehadet arzulayan, sevgiliye kavuştu.
Kimi Yaratana dost olurken ömür geçer,
Kalem ehli halin, kalem ehli anlar, derler,
Dost zannettiğin dahi menfaatle dönerler.
Gördüm, felek eski felektir, dünya dönektir,
Menfaat, kişilik ayarı için mehektir.
Kelime-i Tevhidi her dem söyle, sırlıdır,
Nimete şükret, mihnete sabret, hayırlıdır.
Zerre kadar imanı olan, Haktan yanadır,
Hak'ka şirk koşmamak, ateş uzak olanadır.
Verdiğin ömür lütfuna, ne kadar şükretsem azdır,
Hamd-ü Senalar ederim, özürüm çok, beynamazdır.
Yüz kere tövbeden dönen bu abdal, yaramazdır,
Ekmeğin değerini, elde yoğuran bilir,
Evladın değerini, çeken, doğuran bilir.
Ekmeğin sırrı, hamurla piştiği fırındandır,
Evladın sırrı, helal doğduğu karındandır.
Kardeştir, Türkmen, Tacik, Azeri, hep Türk boydur,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!