Ey ihvanlar ey yarenler,
Gelin görün şu halini,
Ne mübarek salkım söğüt ağacı,
Havfi haşyet endamını kaplamış,
Ne mübarek salkım söğüt ağacı,
Celal kardeş beni koydun eleme,
Size karşı dilim dönmez kelama,
Yaz cevabın israr ettim kaleme,
Hayran kaldık kalem, kağıt bir de ben,
(Oğlum Celal'e)
Kırıldı kanadım kaldım çöllerde,
Yetiş Celal yetiş haller felaket,
Kucakla kaldır düştüğüm yerden,
Yetiş Celal yetiş haller felaket,
Erkekler kül döker bayan kaygısız,
Ya kömür gelmezse daha da huysuz,
Zaman ters döndü işler hep yolsuz,
Asrın özgürlüğü işte burada,
Erkekler olmuş bayana köle,
Ne yaman oldu çığ faciası,
Büyüktür milletin kaderi yası,
Hep bir yürek çarpıyor Edirne-Karsı,
Tekrarından koru vatanı Yarab,
Şehit yavruların alın yazısı,
(Hacı Şerif'e)
Ortağ oldum büyük keder acıya,
Rıza gerek elem ile acıya,
İman ışığında yürüyen kızım,
Dikkat et kendini kurda kaptırma,
Seçerken eşini bak imanına,
Uymazsa kendine gitme yanına,
Uyanık ol aldanma fitne zamana,
(Prof.Dr.Ali İştar Hoca'ya)
Oğlum Ferhat imtihanı,
Başarı ile verdi şükür,
Profesör Ali İştar'a,
Borcumuzdur çok teşekkür,
(Bafralı Bilal Metin'e)
Başlamadan mektubuma sözüme,
Kalbim ağlar yaşlar doldu gözüme,
Hasret kaldım o kardeşin yüzüne,
Tek tesellim siz oldunuz efendim,
Hacılar eyledi haccını eda,
Her kula nasip mi Hicaza gide,
Beyti azamı ziyaret ede,
Yarabbi nasip et mü'min kullara.
Cidde'ye çıkınca Hicaz toprağı,
muhterem insan merhum meftuni dede...Ruhun şad olsun.Murat Özmen