Bu kadar geç saate vurmayalı
Epey zaman oldu
Ve kavanoza benzeyen odamın
Ağzının kenarında orman yangını
Kaburga kırıkları saç kırıkları cam kırıkları
Merakın var olana bitene
Merakın var ceplerine sığar mı
İndi perde kıvrılarak ve kıvrımlarında gölgeleri saklayarak
İçimde telaşlı bir merak ardına bakmadan bile ayyuka çıktı
Hırsından küp dahi seçemeyen tek renk bayrağı dalgalanarak
Çatlamış bir alevin düşme kaygısıyla
Sendeleyerek bir kibrit çöpü
Üzerinde yürüyüşü gibi geçiriyorum
Burnumu cama dayadım ve
Nefesimden bulanmasına aldırmadım görünenlerin
Aslında belirsizleşmeleri azaltıyordu
sargı bezleri, sarı
yara izleri solgun
sızlamasından anlıyorum
-ruhumun-
Düşüncelerim vardı benim
Karın üzerin eyazılmış gibi
Eriyince toprağa geçen
Ordan da bi erik ağacının gövdesine yürüyen
İlkbaharla
ait olduğum yanlışlardan
geçtim, yasak meyve dolu bahçelerin
kavruk topraklı yollarından
gömleklerimin önü ardı her yanı
yırtık…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!