İsyanlarda kaldım,
Vurdumduymaz dünyada....
Ruhum yırtıldı,
Haksız savaşlarda.
Biletçiyi dün gördüm,
Yine bilet kesiyordu.
Birazcık yorulmuştu,
Seni soruyordu.
O artık yok dedim,
Bütün aşıklar koştu peşinden yoruldu
Hemen hepside sana kavuşurum sandılar.
Baktılar kalplerindeki çiçekler soldu
Bütün aşıklar bu yolda boşuna yandılar.
Samsun 10 May 2002
Benzer mi hiç? Kalem kırmak gönül kırmaya!
N. Fazıl kırdı... Mürşidini tanıyınca.
Okuduğum sure-i celile Şuara:
Şairlerin bir çoğunu zemmediyordu.
O an irkildim, kalbimde kündenin üstünde,
Bir künde üstte, gelgitleri taşıyordu.
Hemen Allah ın emrine verdim kalemi,
Kırdım, artık nefsimden uzak yaşıyordu.
Ne güzeldir oruçlu olmak günaha,
Seni makamdan makama uçurur.
Bir şeker istersin, gönül çayına..
Dost seni sanki yerden yere vurur.
İstemem iftar olmasın, gelmesin akşam,
Gönlüme kırgındım ya;
Affettim şimdi onu.
Titredi kendine geldi,
Vakti öğle namazında.
O nunlayım, ruhumdadır.
Kalbimdeki Sultanımdır.
Kabem Mekke dedir.
Sultanım Medine dedir.
Alemlerde gezerim.
Bir elim İstanbul dadır.
Bir dostum Ankara da.
Gönlüm Kastamonu dadır.
Bursa"yı yeşilde sevdim.
Aksaray ı ekmek sıcağında.
Konya nın mesnevisi şaheser,
Doğdum Amasya"mın kucağında.
Türkistan"a kol kanat gerdim,
Buhara da saadete erdim.
Bu yollarda sevinç buldum,
Kerbelayı anmazsam namerdim.
Eyüb Sultan, Hacı Bayram-ı Veli,
Gönlümün Gülü Şaban-ı Veli.
Emir Sultan kılıç ışığında,
Kurtboğan çıkar arşa ayışığında.
Bir gül bahçesindeyim sanki,
Gel sende mutlu olursun inanki.
Bu yollar bitmez ama; sanki,
Yaşıyorum cennet sonsuzluğunda..
Yine bir gün doğdu,
En sadesinden.
Ben de doğdum,
Senin için.
Sevdalar ektim,
Yine zaman aktı, dün gibi....
Geçiyor ulvi vakitler.
Kimbilir, kim nerde susuz,
İftardaki suyu bekler.
Hiç farkına varmamıştın!
Bu gece sana son gelişim son yalvarışım
Çalınıyor radyoda..
Ben televizyon çocuğu değilim güzelim.
Çiçek pasajında keman dinlerken
gençliğim ne güzeldi Beyoğlunda.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!