Dilim düğümlenir kulağım duymaz,
Elimde yalnız bir kalem,
Dilber gibi rakseder,
Raksı raksa benzemez.
Gözlerde son bir ışık,
Zaman bir su misali,
Aktığını bilmedim.
Ömrüm harabe hali,
Birkez olsun gülmedim.
Ne yetiştim peşinden,
Yaşama umutları yeniden yeşerecek,
Gün gelip vakit dolup doğacak yeni bebek.
Bir ana yumurcağa höllükler pişirecek,
Zor,ayaz gecelerde bu doğumu beklemek.
Vakit erdi gün doldu,doğdu yavru yumurcak,
Kimse bilmez halimi hey
Çevirdiler yolumu hey
Sana doğru akariken
Can! ..Döktüler kanımı hey!
Yolum uzar sana doğru.
Dalga dalga akisler çiziyor duvarlarda
Mumun kör ışığı
Gözlerim kapanmaya yüz tutmuş
Çamdıda çivi delikleri
Sararmış ölü yüzlü duvarlar
Bakışlarım nice gözleri bağrında uyutmuş yere doğru kayıyor.
Yitik bir hüzun gibi duvarda akislerin
Hani bağırları yakan ölümsüz loş ışığın.
Garip garip tütüşen şamdanlarda islerin
Nerde gölgende gezip eriyen o aşığın.
Kısılmış ışığında ne oyalar işlendi
Sanışlarda boğulan umutlar,
Saklanan kelimelerde vurgunluğumuz.
Bakışlarımızda kaçış,boş duvarlara.
Çivi delikleri mi içimizde-kini- tutan
Yoksa sensizlik korkusu mu susuş.
Üveyikler kanat çırpanda aydınlıklara
Esareti düşmüş yitmiş yıllara
Lütuflarıdır gözlerinde ışıltı,
Küheylanları dizginleyen.
Rüzgarları perçimleyen Süreyya.
Limanlarımız beklesede gelinmeyeni
İlk ve son değil med-cezirlerimiz.
İçimize saldığın firkatı al git
Zor,gözlerde tutmak deyilmeyeni.
Füsun gözlerinde miydi,yüreğinde mi?
Sen gama nokta koydun, benim daha virgülsüz.
Eller gül tarlasında bense kaldım bir gülsüz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!