Dağlar dereleri doğururken,
Gökyüzü yağmuru yağdırırken,
Dallar çiçeğini meyvelerken
Bildiğim tek şey vardı,
Kaya kovuğu değildi genetik adresim
Kaçarı yok seni anneledim.
Aktı düşlerimden gözyaşlarım,
Islak günleri edindim; zaman zaman
Zaman ki:
Ağlamak istememiştim o an.
Ansızın acıdı canım
Gecenin bilmem neresinde.
Yüreğini aç, kollarını da
Kaldır başını gökyüzüne bak.
Derin bir nefes al,
Ama uzun bir süre bırakma
Sahiplen!
Sonra bırak; başla bağırmaya.
Önce yağmur yağdı,
Gök tıkandı
Bulutlar sardı.
Ve seninle ağladık.
Ağladık, biz seninle ağladık.
Solgun bir yüzü vardı,
Sabahın köründe işe başlardı.
Sen de çekiç,ben de balyoz,
Vur.vur ha vur vur!
Maden ocağında bir delikanlı,
Ana kucağında yitik bir canlı.
Yara bağladı ayaklarım,
Toprağımın sancısından.
Elif kız uzaktan gözledi.
Titrekti.
Ama acı dolu toprağım ot verdi koyunuma
Eğri bakar mıyım bu kardeşlik duygularına.
Umudum yavrum, seni sokakta mı buldum?
Artık bitiyorum,
Yaş kalmadı gözlerimde
Güç kalmadı özümde.
Ama hala bekliyorum.
Bekleme sıramı kimselere veremiyorum.
Ve günlerden Perşembe,
Yine kar yağıyor
Ayak altı kar ölülerine.
Bugün de tıkandı gökyüzü.
Ne çare aramak
Sigaraya itafen...
Seni sana geri iade ediyorum.
Terkediyorum demiyorum,
Sakın yanlış anlama
Amaan!
Tüketsel haklarım var ya,
Acıdır ki yaşamak,
Anlarında bazılarını yaşamın.
Bazılarını ki;
Ki o zaman
‘ot’laşmak istersin doğada.
Umarsız yaşamayı göze alırcasına.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!