Bir anda ansızın geldin
Kör ettin şaşkına çevirdin
Dağları kül ettin savur dun
Senin adın aşk tır aşk
Kim bilir kaç renge büründün
Yapraklarım döküldü
Dalların dibinden kesildi
Göğsüm rüzgârlara esirdi
Ben ağacım sarp kayalarda
Nasıl geçti bilemedim seni
Doya doya yaşayamadım seni
Bir anda uçup giden günleri
Bitmez sandığım biti verdi şimdi
Saçlar dökülüp sakala aklar düşünce
Ortaklık toz duman olur
Kırılmadık cam mı kalır
Herkes peşimde bağırır
Ah şimdi çocuk olsaydım
Ekmek arasına yoğurt sürsem
Bu dünyada abim diye sevdim
Bir adım önünü hiç geçmedim
En güzel yıllarımı sana harcadım
Değmezmiş sin be akraba
Bu dünya yalan öyle böyle geçer gider
Bir ömür dolu boş savrulur bir gün biter
Her insan ektiğini bir gün olur biçer
Allah var gam yok o bana yeter
Bizim hep aynı yere düşer na’şımız
Hep aynı yöne yönelir başımız
Laz’ız Kürt’üz Türk’üz biz kardeş iz
Ben Anadolu’yum Anadolu
Nice yiğitler yeşerdi bağrımda
Sözlerim hep yarıda kaldı ismini anarken
Hep bir yanım eksikti bu hayatta yaşarken
Gözümden akan yaşlar hep içime aktı
Sen yok sun ya ağıtlar bile yalandı
Çocukluğum sensiz hüzünlerle dolu
On üç yaşında gurbete düştüm
Dostu düşmanı burada seçtim
Acılar tezgâhından bir bir geçtim
Hayallerimi yıktın Ankara
Dost bildiklerim sırtımdan vurdu
Bir ilkbahar günü yağan yağmur
İnce ince vururken yüzüme
Kaldırımda ayak sesleri
Ankara uyanıyordu yeni güne
Güneş ufuktan yeni doğuyordu
şiirlerin geliştirilmeli bilirsin ki iyi veya kötü şiir yoktur sadece şiir vardır
umarım ve dilerim ki iyi yerlere varacaksın :)