Güveni kalmamış dostun dosta
Aç kurt tapar olmuş kokmuş posta
Kilim paçavra halı silek olmuş
Doğruluk çırpınır tozlanmış rafta
Leşler gözde parmakla çıkar tahta
Bilirmisin, tanırmısın, tattınmı sen yoksulluğu hiç
Çıplak ayak dolaştınmı içine karlar yağdımı hiç
Üşüdümü soğuk ellerin buz tuttumu camların
Bir dilim ekmeğe muhtaç oldunmu sen hiç
Oyuncaklar aldılarmı çamurlarda oynadınmı
Gönül çantamı elime aldım
Dürüst dostlar arıyorum
Geçen yılları arşive attım
Yeni yıllar arıyorum
Hüzzam şarkıların çalmadığı
Yorulan başıma yer aradığımda
Dikenleri gösteren sen değilmiydin
Ölesiye sevdiğimi bildiğin halde
Çek git artık diyen sen değilmiydin
Hiç isyan etme boşuna
Girişin saza aynadır yüzüne bakanlara
Hayran kalır gezenler bağrında gizli koylara
Binlerce kilometre düşülür uğrunda yollara
Benim canım memleketim giresunum
Nerde varki maviyle yeşilin doyumsuz rengi
Yüzyıllardır söylendi söylendi bitmedi
Uğruna deli olundu dağlar bile delindi
Öyle bir şeyki resmi cismi görünmeyen
Soldu körpeler yolunda toprağa gitti
Sultanları padişahları tahtından etti
On gündür mühürlüydü gözlerim sözlerim.
Acımadı ne kör talih ne de kaderim.
Eğer hasrete hasret gidecekse bu ömür.
Yaşamaz bu can! İsmin dilimde ölürüm.
Bekledim günlerce açılmadı camların.
Kaderimsin kaderim
Bu gece düşümde sol yanım acıdı
Tatlı birşey doldurdu içimi hiç tanımadığım
Kan ter içinde kaldım!
Taş oldu yastığım yorganım
Tam savrulurken sensizlik! kokundan tanıdım
çicek koparmaylan sonu gelmez
seli savmaylan yolu kesilmez
zalimki garibin derdini bilmez
garibe ele müjdeler olsun
yüce dağlar el ilen kazılmaz
-
Mustafa Yılmaz
Tüm Yorumlarsayın abdullah bey
geçmişten günümüze giresunlu şairler Antoloji adlı eserimizin son aşamasındayız. Eğer Giresunlu iseniz 1 adet resim,5 adet şiir, ile 5 satırırı geçmemek üzere zgeçmişinizi ([email protected])
adresine atarsanız. antolojide yer almış olursunuz.
Mustafa yılma ...