Bu sevdanın kor ataşında
İkimiz de yansak, kıyamet mi kopar?
Közler dervanında koca,
Cihan tütsek, kıyamet mi kopar?
Hey, aşkından ölsem ne?
Ölsem kıyamet mi kopar?
Güneşi saplasalar göğsüme,
Saplasınlar, kıyamet mi kopar?
Bir damlacık tatmak için düşünü
Onun için görsem her işimi
Azatlık bir sevda geçimi,
Geçsin, kıyamet mi kopar?
Teninden saçılan kokudan,
Gözün gözüme gelince, doğan korkudan,
Hülasa farksızım korkuluktan!
Bu tatdan paye çalsam, kıyamet mi kopar?
Bir kutsal dağın yamacında,
Yetim kaldık vatanın bağrında,
O mübarek tenin koynunda,
Bir an uysam, kıyamet mi kopar?
Bu acizliğin bile kudreti
Yıksın bu kahpeliği
Ula böyle vaziyeti...
Ne yapsam, kıyamet mi kopar?
15/10/2018
Ömer Faruk KirazKayıt Tarihi : 18.2.2019 00:59:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!