Su Kerbela‘yı hatırlatır bana
Saddam Halepçe’yi
Halepçe Irak’ı
Irak Kerbela‘yı
Kerbela suyu…
Göz bebeklerimde ince bir pişmanlık şimdilerde
Sebep boşa giden yaşlar elbette
Giden yaşlar umurumda değil de
Koca evrenin küçük dünyasının büyük yalancılığı
Ve büyük yalancılarıdır beni mahfeden AMA
Varsa eğer bir yerde yalan
Uzanırken elim para üstünü almak için otobüs şoförüne
Sıkıca tutunup dönmüştüm ki…
Yine cam kenarında teclis-i malum dildar
Müsait bir yerde kaptaaan!
Sağda inecek var
Daraldım artık bu yolculuktan...
Bir uçurum boyu
Karıncaların yürüyüşü saplanmıştır boğazıma
Ve ucuz bir kalem gibi
Sürekli ucu kırılmıştır gönlümün
çok yorgunum yine uykusuzluğum geldi
ve geldi mi bir kere gitmek bilmez duyarsız bir misafir gibi
aklımın kıyıcığında kısık bir lamba yahut mum bilmiyorum
yalnızlık kokuyorum yıkanmalıyım
mummuş, çünkü is çıktı kafatasımda ve beynimin ortasında bir sıcak eriyiş
dağılmış korku parçaları...
Ilık
Aşk doğmaktır ve doğmak gibi sıcak
Ayrılık ölmektir ve ölmek gibi soğuk
Yaşını gizlemek isteyen bir kadın gibi
Keşke hep yirmi dokuzunda kalsaydık ılık
Vurdu yine hüznümün ense köküne
güzel bir tokad-ı osmanî
yandı siddetiyle yanılışlığın
üşüyen elleri
yangın yeri sıcaklığında elimdeki kitap ayracı
üzerinde bir kar tanesi
umut, uzun ve somut dalgınlığında
yakın uzak geçmiş zaman telaşındadır gelecek
ben şimdi den bıkıyorum, bakıyorum, akıyorum, yorum,
elimdeki kitap ayracı ise gireceği sayfanın sıcakılığını
Varlığın önünde bir yokluk edası
Hiçliğimizin baş belası kırmızı şiirler
Ve avuntumuz bir tutam nazlı bakış
Kent bakışlı köylerin serinliğinde vücudun envai yerleri
Ve ciğer karalığında hijyenik sabunlar
gündüz ne hale geldiğimi bilmiyorum ama
ne olur artık gözyaşım gecenin kıyısında kirpiklerimi
ıslatmasın...
düşüncelerimi görmek duymak istiyorum
önümdeki beyaz boşluğa kalemimden
aksetsin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!