Sonbaharın elini, tutmuş yaprak gibiyim
Yokluğunun elemi, bitmez artık bilirim
Son nefesin içimi, sarsın sonsuz durayım
Ben seni hep hayalî, hiç ölmezsin sanayım
Duam bildim ben seni
Bir elinde birliği, diğerinde sevgiyi
Taşımakta yükseklerde âvâre bulutlar
Oysa yüksekler değil ki yüreklerdir yeri
Önemini anlayıp birbirini sarsalar
Üzeri tozlu dünyanın güzelliklerini
Bereket dolu, pak yağmuruyla kuşatsalar
Saklandıkça güneşin gölgesinde yarınlar
Aydınlığa kavuşmak telaşında dualar
Gözyaşıyla boğacaksın korkunu bîçare
O pak, temiz yüreğin bağlayınca karalar
Gül-i hamra, canı bildiği toprağa meftun
Uyandım da gördüm sensiz bir çağı
Sabahtan karardım buldum hüsranı
Boyandım da sürdüm dalgın aklımı
Yanan geçmişimden artmış bin küle
Bu sözler banadır
Gönlümü aydınlatan ay ışığı nihayet bulur
Kapanırsa baharım bildiğim güzel gözlerin
Karanlığın sessizliği yüreğime okunur
Duyulmasa meftunu olduğum dil-ârâ sesin
Unutulmuş hayallerin boşluğunda
Maksadını yitirmiş ölüm kuytusu
Sessizliğin bastırılan feryadına
Ruhsuz, koca duvarlar mı çare oldu?
Gümkerde
Bitmeyecek dualarla bağlanmışım.
Yüreğinde saklı tüm yarınlarım.
Sabret! Yorgun düşerse umutlarım,
Her an seni dileyen dudaklarım.
Dinmeyecek acılarla harlanmışım.
Kirli ellerinle hükmettiğin karanlığa bir bak!
Rehin almış iyi olanı, kötüyü saklayarak
Karanlığa esir ettiğin bu kutsal toprak
Savurur zulmü, kurtuluşu muhakkak
Canhıraş mücadele...Ve nefesi kesildi zamanın
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!