Ben seni kocaman bir yürekle sevdim. Gözlerim değil, yüreğimdi seni
gören.
Sen damarlarımdaki kana karışıp, geldin oturdun yüreğime. Bir başka
yerde
olamazdın zaten. Sen, benim en değerli yerimde, yüreğimde olmalıydın,
orada kalmalıydın. çok aşka ev sahipliği yapan bu yürek, ilk kez bu
sus..
Bazen anlatmak istersin
ama yapamazsın
bulmuşken kaybetmek istemezsin
ya kabul etmezse
kabullenemezse dersin ve susarsın..
Bir gün sen yürümeye başlayacak ve arkanda o yürüyemediğin günleri görecek ve keşke diyeceksin.Oysa içinde korku olmamalı şuan içinde bulunan korku sende olmamalı.Hani sen büyüyüp koşmak istemezmiydin,evet sen büyüyecektin ve en büyük hayalin olan bilgisayar firmasını kuracaktın sonra çalışanların olacaktı ve sen onlara çok iyi davranacak onlarda seni çok seveeceklerdi firmanı büyütecek ülkede sayılı firmalar arasına girecek ve daha çok çocuğun okuması için onlara yardım elini uzatacaktın.Evet şimdi senin koskacaman bilgasayar firman var ülkenin en büyüğü sen oldun onlarca çalışanının hepsi senden memnun sende onlardan memnun olacaksın ki haklarından fazlasını onlara veriyorsun.Bak işte şurda duran öylece masum masum oturan kızı tanıdın mı işte bak şurda köşede durakta oturmuş gelecek otobüsü bekliyor bak hemen ileride gelen delikanlıyı gördün mü işte o sensin o kızda daha 15 yaşında olmana rağmen delicesine sevdiğin kız değilmi evet o ta kendisi.Bir gün yine böyle okula giderken sabah aynı durak'a doğru yürüyordun neden sonra durdun ve arkandan gelen sese kulak kesildin ve hemen arkana dönüp donakaldın sana şöyle hitap ediyordu arkandaki ses;
-bakarmısınız neden beni takip ediyorsunuz sürekli diyordu genç bayan...
Sende can havliyle ne diyecek'ini şaşırmıştın ve ağzından nasıl çıkmıştı kelimeler sen bile bilememiştin..
-Yok takip etmiyorum ki demiştin.
-Okula giden yolum sadece buradan geçmeme izin veriyor diğer yollar çok uzun ve ben her sabah bu yoldan gitmek zorundayım'' demiştin.
Oysa okulun hemen oturduğun evinin altında sadece evine bir dakikalık mesafedeydi ve sen sadece onu görmek her sabah onun güzel yüzündeki ufacık bir gülümsemeyi yakalamak için 1 dakikalık yol yerine 1 saatlik yolu tercih etmiştin.
Kerem üniversiteye yeni başlamış derslerine girip çıkıyor okuduğu şehre alışmaya çalışıyordu.Birgün okulun kantinine inmiş ve orda oturan bir kıza gözü takılmıştı sadece ona bakıyor ve hiç ordan gitmek istemiyordu.Birşeyler almak için kantininin önünde durdu ne alacağını bile unutmuştu kantincinin af edersiniz kardeşim ne alacaksınız dediğini bile duymuyordu gözü sadece ona bakıyor kulağı sadece onun konuştuğu cümleleri duymak istiyordu.Bundan kimseye bahsetmemeliydi bahsedemezdi de zaten zira o böyle şeylerin aleni yapılmasını herkese cakas atılmasını sevmezdi.Hergün her teneffüs kantine iniyor ona bakıyor acaba gelmiş mi diye endişe ediyordu derste kantinde bulamayınca okulun diğer katlarını gezip onu bulmaya çalışıyordu günleri sadece onun olduğu onu gördüğü günler diye ikiye ayırmıştı onu görmediği günleri günden saymıyor hatta ogün hiçbirşey yapmak istemiyordu.Her seferinde artık söyleyecem söylemem lazım diye iniyordu kantine ama onu görünce nedense hep sesi kısılıyor ordan onu görebileceği bir sandalyeye oturuyor ve onu izliyordu bazen de acaba farketmişmidir beni diye içinden geçiriyordu.
Günleri hep böyle geçerken Kerem'in birgün hava kararmış yağmur yağacaktı belli ders çıkışında hemen eve gitmeliydi yağmura yakalanmamalıyım diyordu içinden ders zili çalar çalmaz hemen toparlandı evin yolunu tutmuştu ama yağmur çoktan başlamış ve şiddetini git gide de artırıyordu hızlı hızlı evine giderken elindeki şemsiyenin varlığından bile haberdar değildi aslında neden sonra ayakları olduğu yerde çakıldı kaldı sanki yere çivilenmişti ayakları sevdiği kız önünden gidiyordu o da ıslanmamak için hızlı hızlı evine doğru yürüyordu
-Hemen yanına yaklaşmalıyım şemsiyemi onunla kullanmlıyım diye düşündü bir an ama neden sonra ayakları geri geri gitmeye başlamıştı arkasından yürümeye devam etti az ileride sevdiği kız bir selden atlarken elindeki kitaplardan birisinin içinden bir mektup düşürmüştü hemen seslendi..
-Afedersiniz bayan afedersiniz mektubunuzu düşürdünüz beklermisiniz diyordu sesini ancak kendisi içinde duyabildi ve tekrar denedi tekrar denedi olmadı..
Mektubu aldığı gibi evine yertişti ıslanmıştı bayağı hemen elbiselerini çıkardı yeni kuru elbiselerinden bir tane giydi ve..
-Mektup dedi,mektup evet onu okumalıyım,dedi..İçinden kime gidiyormuş en azından ona bakayım ona ulaşırım ve mektubu ona ulaştırırım diyordu..
sen...Sabah kalktığımda
Gözümdeki perdeden dışarı sızan ışığı
güneş gibi içine alıp kalbinle,
Beni yollarda saplanan kendimi bulmaya adayan...
Gözlerin beni alır içine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!