Bir yeni yıla daha merhaba dedik. 2009’zu acısıyla, tatlısıyla artık geride bıraktık.2009 yılında birçok acı olaylar oldu. Terör devam etti, açılım, maçılım derken daha olumlu bir sonuca varılmadı.2009 yılı artık geride kaldı, yeni yılın hayırlı, başarılı olmasını diliyorum. Artık analar, babalar ağlamasın, taze gelinlerimiz dul kalmasın diyorum. Memleketin siyasileri bir araya gelip birlik ve beraberlik içinde buna bir çare bulmalarını diliyorum.
2009 yılı bir kayıp oldu, 2010 yılının da bir kayıp yılı olarak geçmesini bir vatandaş olarak şahsen istemiyorum. Şapkamızı önümüze koyup, eğri oturup ve doğru konuşalım. Bir çare bulmak zorundayız. Bir zamanlar bir büyüğümüz şöyle diyordu:” Demokrasilerde çare tükenmez” diye. Allah aşkına buna bir çare yok mu? “ Ben, sen kavgasını “ bırakmak zorundayız…Memleket zarar görüyor,sözüm anlayana..
Yeni yıl dedim de aklıma edebiyat dünyamızda sevilen ve sayılan bir şairimizin şiiri geldi..Bir zamanlar Ankara ‘da Ulus Gazetesi’nde günlük yazı yazan Şair Halil SOYUER vardı. Halil SOYUER, 05 Ocak 1921 ‘de Balıkesir / Havran da doğmuş ve 17 Ocak 2004’de Ankara’da aramızdan ayrıldı. Şair ve gazeteci Halil SOYUER’IN yayımlanmış 23 kitabı ve bestelenen 200‘e yakın şiiri vardır. Vefatının altıncı yılında onu da bu vesileyle rahmetle anmak, istedim. Çünkü rahmetli SOUYER’ in sanat ve edebiyat vadisinde bana fazlasıyla katkıları olmuştu.1970’lerde Dicle Köprüsü (şiirler) adını taşıyan ilk kitabımın hem Önsözü’nü yazmış ve hem de Ankara’da Çaba Yayınları arasında yayımlatmıştı. Şairimizin bu iyilini unutmamak gerekir. İşte bir nostalji bağlamında bir şiiriyle bir daha anmak istedim.
Yaklaşık 15 yıl önce bana gönderdiği bir şiirini buraya alıp sizlerle paylaşmak istiyorum. Ankara 20.12.1995 yılında bana gönderdiği mektubu ve yeni yıl ile ilgili şiirini ve mektubunu aynen sunuyorum:
Gün ikindi akşam oldu
Gör ki başa neler gelir
Veysel gider, adı kalır,
Dostlar beni hatırlasın.
Böyle söylüyor ünlü halk ozanı Âşık Veysel. İnsan bu fani dünyada yaşadığı müddetçe kimi zaman hatırlanmak ister.. Anılmak (hatırlanmak) , insanın doğasında var olan bir düşüncedir.
Yürekte aşk perde perde
Bir türkü yak gül üstüne
Yar uğuruna düşmüş derde
Gül üstüne, gül üstünü
Yeşil çamların kokusu
Kaşın, gözün keman gibi
Boyun, posun ceylan gibi
Gür bakışın aslan gibi
AKŞEHİR'e benziyorsun
Bağban olmuş dört bir yana
Yukarıya baktığım zaman fakirim,
Aşağıya baktığım zaman zenginim.
Hz. Ömer.
Kışın odam
Soğuk mu soğuk
Yazın odam
KARABAĞ’DA
Karabağ’da çiçek açan her yerin
Alnında şafak gülü var her erin
Azerbaycan’da gençler feryat ediyor:
Ne olur onlara muhabbet gösterin.
ABDÜLKADİR GÜLER
Şair,Araştırmacı Yazar Abdülkadir Güler,çok iyi bir
gönül dostu...Güçlü kalem erbabı.Söke'nin turizm elçisi.
Yunus hayranı.Sevgi dolu bir insan...Onun için ne desek
az.İstersen sayfalarca yaz! Güler,kolay kolay anlatılmaz.
İsmail KARA