Neyleyim yad elin ettiği nazı
Neyleyim baharı neyleyim yazı
Verin kucağıma sırdaşım sazı
İçimde ağlayam çoşam duram ben
Keder ırmağıdır yaşlı gözlerim
Baban yokluğuna ağlıyor oğul
Sabrı sükutumda kokun özlerim
Derdin ciğerimi dağlıyor oğul
Ömür tezgahımda çile satarım
İnanamıyorum düştüğüm hale
Daldırdın mukaddes derin hayale
Özünmüdür yarim menekşe lale
Baharı saklayan çiçek gibisin
Yüreğim asılı sendeki nazda
Boş imiş yalan imiş dünyanın eşsizliği
Beni bende bağlıyor ölümün sessizliği
Boğdu hıçkırıklarım ruhumun nefesini
Dışa veremiyorum yüreğimin sesini
İçin için ağlayarak dünyaya düştüm düşeli
Nefse giydiğim şeytanın fikrine küstüm küseli
Yoldaş oldum sırdaş oldum Azrail’le geziyorum
Ellerinin gölgesini gırtlağımda seziyorum……
Geveleyip kemirdiğin fikrin dilini dişleme
Aklını buldun maddede bırak şuursuz kibiri
Doymak bilmeyen nefsine dünya sofrası düşleme
Tıkındığın kul hakkını soracak elbet ki BİRİ…
Düşüncelerime kefen biçtiler
Aklımdan fikrimi süzüp içtiler
Sabrımı yüzdüler delip geçtiler
Bekle dur! İçeri girme dediler
Kapının önünde ömrü yediler..
..Ömür….
Düşman güler dostlar ağlar
Yol vermiyor yüce dağlar
Hazan vurdu soldu bağlar
Üşümeden dondu ömür
Cevrini çekmekten bıktım usandım
Ağlardın halime görseydin beni
Ne kayıp ederdin vefasız zalim
Gönül kundağına sarsaydın beni
Her dem aşk-ı muhabbetin özlerim
Dinle sualimi cevap ver bir hele
Laf ebesi dilbaz hesabın ne hele
Dil döktün el verdin alıştın beleşe
Utanmaz alnından çıktımı ter hele..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!