boşluğumun ulaşılmaz uzaklığında düşünürken seni
umutlarımın sessizliginde sessizce bekliyorum gözü yaşlı
yüzün bir giz boşluğun ihtişamlı sonsuzluğunda bir yıldız gibi
gönlümde parlarken ulaşamamak milyonlarca yıldız arasında
unutmadım çehren kalbimde bir sır gibi hiç çıkmaz aynı sen
girdaplarımın çıkış yolu ahengiylesavruluyorum canım
Çığlığımın ulaştığı boşluk duybeni duyki dağlar taşlar inlesin
Sesimin duyulduğu yerlerde yer ve gök benimle inlesin
Umudumun çığlıkları arasında umutsuzluğum dinlesin
Haksızlığım varsa kainatın bütün kılıçları benim için bilensin
Ey duygunun karanlıktaki acımasız yüzü nerdesin.......
Düş sokaklarımda seni düşlerken şeytan çekiciligini
Bana anlatmadığın seni? aslında gerçekten bildigimi
vuslat benim içinse eger sendeki şeytani caziben çıplak
girdap mahzenlerimde düş kırığım ve yalanımsın benim
Çığlık gibi büyüyen sendeki yaramaz çocuk dehşetin
Kulağımda çanlar çalıyor ölüm müzigimin dansıyla savruluyorum
Girdaplarımın içine sıkışmış içimdeki operadan çığlıkları duyuyorum
İdam mahkumuyum ben giyotine giderken sessizligin en derininden
Gözlerim tanrıyı kulaklarım gürültüyü bedenimin inkarsızlığıyla dalıyorum
Bir sonsuz bekleyiş bu bilinmez diplerdeki yanlızlığım ve ben.........?
vedayla başlayan bir yaşam hikayesidir bu
olmamak yada olmak gibi belki zor bir oyun
yaşamakla ölmek arasında yaşanan arbede
ölümün zaferiyle kutlanan hazin denen son bu
seni biraz degil seni kelimelerin bile
/hayal edemedigi
cümlelerin tükenip anlam veremedigi
/kadar özledim
susuzluğun canda istek uyandırdığı
sevginin lutfu güzelligini kıskandıracak
Yanlızlığımın tek arkadaşı ve sırdaşıdır hayat
Paylaşır herşeyi seninle sensizligi sessizligi
Aldatmaz hiç bir zaman sadece yenilir o an
Sonuçta hayat bir kopma noktasıdır
Bitecek kadar zalim ve acımasızdır her an
Ah istanbul ah yorğunluğun her halinden belli üzerine çökmüş koca yapılarla
Kirlendigin aşikar karbon monoksit gazının üzerinde sis perdesi haline geldigi
Zalimligin hep var işsiz ve aylak ne yapacağını bilmezlerin üzerinde tutarsızca gezindigi
Güzelligin sere serpe ayasofya ve sende olan sarayların ihtişam ve asaleti
Ben sen degil uyumam lazım hiç uyumazsın sen gözlerin ışıkların parlaklığıyla
Yanlız degilsin benim yanlızlığımla her an seslilik her an göz yaşı ve mutluluğun var
Umutsuzluğumun girdabında yine yanlızlık gibi tek bir ölüm
Ölüm sessizliginde yıkıntılara uğramış bitap ve harap ben
En kısa zaman yaşam oldu bitti sanki bir rüya anlamlı anlamsız
Uykuda mahşer gördügüm yanlızlık,biten hayat ve zaman
Uçsuz bucaksız sonsuzluğun en dipteki her yaşam gibi saf
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!