1943 yılında Anamur'da doğan Abdulkadir Bulut, ilk ve ortaokulu Anamur'da bitirdikten sonra Akşehir İlköğretmen Okulu'na girdi ve bu okuldan 1961 yılında mezun oldu. Anamur ve Kırıkhan'da öğretmenlik yaptı. 1966'da Anamur'da öğretmenlik görevini sürdürürken 'sol' propagandası yaptığı gerekçesiyle Bakanlık emrine alındı ve mahkemeye verildi. 1967'de aklandı, ama Bakanlık, görevine tekrar döndürmedi. Danıştay'da açtığı davayı kazanarak 777 gün sonra görevine döndü. 1971'de yeniden tutuklandı. Öğretmenlik görevini İstanbul'da sürdürdü. 8 Ağustos 1995 günü Silifke'den Anamur'a giderken dolmuş-minibüsün kapısının açılmasıyla minibüsten düşerek hayatını kaybetti.
Şiire 1960'tan sonra başladığı halde uzun süre adını duyuramadı. Milliyet Sanat dergisinin açtığı "1974'ün En Başarılı Genç Şairi" yarışmasında "1974'ün övgüye değer şairlerinden" birisi olarak ödül aldı.
Eserleri
Sen Tek Başına Değilsin (1976)
Acılar Yurdumdur (1981)
Yakımlar (1982)
Gözyaşlarında Çiçek Açar (1983)
Sen Tek Başına Değilsin II (1984)
Yurdumun Şiir Defteri (1985)
Bütün Şiirleri Ülkemin Şiir Atlası (1986)
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
müthiş bir kalem
Ne diyeyim ben sana....
Şairlik taslıyorsun...
Şiir adına organizasyonlar düzenleme çabasındasın.... Ama bu ülkenin yetiştirdiği ve 1985'te yitirdiğimiz en özgün şairlerden Abdülkadir Bulıut'u tanımıyorsun.. Onu kendinin dandik organizasyonlarına davet ediyorsun...
Vay anam vay... Ört ...
Merhaba sevgili dost
bu bir genel mesajdır...
1 milyonun üzerinde üyesi olan bir sitede tüm şair dostlarca ve okurlarca buluşmaya ne dersiniz?
Bunun için yapmanız gereken tek şey önce www.siberalem.com sitesine üye olmanız,... gerekiyor tabiki ücretsiz üyelikte söz konusu.