günlük mecmualarda dolandı gözlerim
hiçte yabancı olmayan bir tarih ilişti zihnime
elemi ile doldum ziyan günlerin
acep ne vakit
zaman makinasına binmiştim de
lale devrinde buldum kendimi
abdulhamit arsızca bağırıyordu
askerlik yatma yeri değil diye
osmanlı ocağının otağı bilecikte
halk ayaklanıyor
cevap veriyor abdulhamite
taht yatma yeri değil diye
abdulhamit arsızca söyleniyordu
halkım hakkımı helal ediyorum size diye
gülümsedim ağlanacak haline
vatan evlattır
bakmasını bilemeyceksen talip olma
veliliğine! ...
abdülhamit
evladın ağlıyor
tokat üstüne tokat niye atarsın yüzüne
laleler soldu...
mevsimi geçmişti saltanatın gibi
baba olmayı bilmeden
ağa olmayı istemen niye?
sakın ha sakın!
askerime bir daha laf etme!
vaktin doldu git yoluna
yaşatmaya kalkışma
ithal lale soğanlarınla
gözboyayan bahçelerini de al git yoluna
sende bin benim bindiğim makinaya
bak tarihine
affetmezler seni abdulhamit!
çıkarırlar seni filiz vermeyen ağaca!
uyuyoruz sanma...
Kayıt Tarihi : 11.9.2006 19:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Saygılar kaleminize
varolun
TÜM YORUMLAR (2)