Abdülhamit Şiiri - Uğur Musab Şahin

Büyük siyasetçi, akıl adamıydı Abdülhamit.
Şeytan, kendi ayağına sıkardı ki ne garip
Dünya baş edemedi, o siyasi oyunlarıyla
Çakalları boğardı, aslan postu koyunlarıyla
Ermeni davul çalar, İngiliz salyangoz satardı.
Fransız hamuta kalkar, Alman takla atardı.
Huzurunda düşmanları, dostu olur çıkardı.
Yahudi'de kızıl Sultan, tarihte Hızır sultandı.
Kara kartal, kargalarla sineklerle uğraşmaz.
Özü de sözü de birdi, sır için sırdaş olamaz..
“Akılsız başa, ne yapsın zavallı fikir-i fakir
Kabirde selamını almaz, Münker ve Nekir.
Haini çok olan milletin, kahramanı çok olur.
Efendisi olduğun kölenin, esiri mi olunur?
Kuklası değil, kuklacısı sensin düşmanın.
Fikri ve zikri bir olandır, senin onca sırdaşın
2018
,
“Sırtı kaşınan sıpa, ata tekme atar”.
Acemi katır yatar, eşek çamura batar.
Horozu çok olan köyün, sabahı geç olur
Tavuk bir yumurta, horoz dokuz doğurur.
Şarap içen koyun, kurdun inini sorar.
Başına buyruksa köpek, sahibine sarar.
Zenginin aptal dölüne, "akıllı çocuk" derler
Fakirin zeki çocuğu, dağda çobandır beyler.
2018

Aşıksan bal dudaklı, ahu gözlü bir güzele
Niye öpülmez, kiraz dudakları güldüğünde?
Oysa, cemaline hayran değil miydin güzelin?
Yoksa farkında olmadan, ruhunu mu sevdin?
O meftun ölse, üç gün öylece morkda kalsa.
Kırk yıl, aynı yastığa baş koyduğun bu olsa.
Niye aşklar mezara kadar, ama ruhlar ebedi?
Adem Havva’ya, cennette aşık değil miydi?
Acele definle, ondan kurtulma telaşı başlar.
Ya üç ya da beş gün akar, gözünden yaşlar.
Kalp, böbrek, göz, burun, kaş kişi aynı kişidir .
Aynı beden ruh çıktı diye, onu gömme işidir
Nikahın bile düşer, artık o mahremin olmaz.
Musalla taşında eli, eline haramdır tutamaz.
Demek ki aşk cisme değil, ebedi ruh vardır.
Ey Mecnun, hangi Leyla ile ilahi aşk aynıdır?
2018

Nerede eski bayram ziyaretleri, komşular.
Şimdi aynı binada, asansörde konuşurlar.
Çocuklar ki tanışıp, birlikte dışarı çıkmaz.
Parklar ve bahçeler boş, koşup oynamaz.
Cep telefonu, notbook, atari her çocukta.
Her biri oyun zombisi, evde hem okulda.
Ahlaksızlık diz boyu şiddet, öfke, tecavüz.
Selamlaşmak unutulmuş, yolda asık yüz.
Şimdi çocuk oyuncağı, evlenip boşanmalar
Gözdağı vermektir, bir de silah taşımalar
Ne teyzeyi, ne amcayı tanımazlar kuzenler.
Sevgi saygı kalmadı, baş üstünde gezenler.
2018

Selçuklu ve Osmanlı’dan bin yıllık miras.
Sen bin yıl sonra, ne bırakacaksan yaz.
Kalemin rötar yapar, bir satır ilerleyemez
Ebrehe’nin fili gibi çöker, atiye yetişemez
Bir asırdır uykudayız on bir ada nerede?
Gel “Anlaşalım” diyorlar, İstanbul’u ver de..
2018

Kadın boş eri, erkek hoş kadını sever.
Kadın; “zafiyetim aşk, gücüm sabır” der.
Erkek bileğine, kadın yüreğine güvenir.
Erkeğin süsü para, kadınınsa güzelliğidir.
2018

Suçun cezası ölümse, idam adalettir.
Bu ne gericilik, ne anti demokrasidir.
Medeni kanundur, adaletsiz beraatlar?
Mazlumu zindanda, zalim dolu sokaklar.
Kan davası, çocuğa taciz, kadına şiddet
Katile ve sapığa merhamet bu mu edep?
Allah ateşi vaad etti, bu günahkarlara
Durma konuş, senin için her yol Ankara.
Eğri yayda ok, doğru hedefe tez varır.
Aynı yayda ok eğriyse, ok yayda kalır.
Hilal-i alem yay, direği ok, hedefi yıldız
Şehit kanlarıyla boyandı, bu bayrağımız
2018

“Kişiyle” değil, “işiyle” uğraşır dürüst insan.
Din mi, dindar mı yanlış, aklı selime sorarsan?
İslam, kıyamete kadar bozulmayacak tek din,
İnsanı bozan şeytan, şeytanı da haset ve kin
2017

Satılmış adam, seni kolay harcar.
Canı yanan hem güler, hem ağlar.
Uygun olmak, ait olmak değildir.
Keman teli, sazda olsa ne yazar.
Kul hakkını kul affeder, Hak bilir
Hakkın hakkı, halkta olsa ne bozar
2018

Ya tamamla, ya tam anla
Ya içten gül, ya içinden ağla.
Ya gülüver, ya bir gül ver.
Ya geliver, ya da gel deyiver.
2019