Sıcacık bir gülüş
bir bakış
bir sarılış sımsıkı
keser ayaklarını yerden...
Hah işte! Dersin
işte buydu istediğim...
Canım benim! ..
Çalsın sazlar! ..
Dokuz sekizlik birşeyler
dokunduruver usta! ..
Ne kıyametler yatar
ne dayatmalar
ne bubi tuzakları
Şeytan'ı bile çileden çıkaracak
ne şeytanlıklar oysa
zulasında kim bilir,
potansiyel sömürgedir ya yüreğin
oldum olası
zokayı yedin gitti...
Gelsin Hüzzam sonra
gitsin Saba...
O kadarla kalsa
öp başına koy...
Asıl can alıcı fasıl gelir
ardı sıra
kasnaklama makamından bu kez
vurmalısından yaylısına
üflemelisinden püflemelisine
amatöründen virtüözüne
başlarlar öttürmeye...
De babam de! ..
Sanırsın
Abdülhamid'in saz heyeti sahnede...
Gelmiş geçmiş
en kalabalık heyetiymiş ya güya
tüm zamanların...
Ve sanırsın sahne
Boğaziçi köprüsünde...
Neden dersen
iki kıta birden seyretsin diye...
(22 Temmuz '95)
Muammer ErturanKayıt Tarihi : 20.3.2006 10:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
TÜM YORUMLAR (1)