Zaten Tanrı yalnız kal
Yalnız ol; yalnız öl derken
Hesaplıyordu elbet
Köpekler misali pişman
Alabildiğine aciz ve
Yılmış olacaksın
kaşıyarak ak sakallarını
üfledi rahmine kadının
ezelde doğmuş ihtiyar
kendi ruhundan bir nefes
göklerden, yerden
ya da öteden
şehre yağmur yağıyor usulca
her yer ıslak, her şey sarkmış
tünele girip çıkmakta
insan babası
nefes,
alınıyor-veriliyor
Yine yalnızlık düştü payıma
Nefesi bir kez daha ensemde
Kaçsam kovalıyor kederler
Ne yapsam bilemiyorum
Odama kapansam
Büyümemişti kalbim ve sevda nedir bilmezdi
Belki de bu yüzden aşkın alevlerinde yandı
Derlerdi ki bir kadın öyle kolay sevilmezdi
Ne var ki cemalinden melekler dahi utandı
Aşkın çetin bir oyun olduğuna inanmıştım
Ömrümce bir kadın sevdim
Yeryüzünde birdi bana sevgili
Şimdilerde ihtiyarlamaya yakın sevgilim
Bazı yaraları sanki inatla Tanrı kaşır
Kalbinde kapanmaz her yarayı günahkar taşır
Ulaşmaz göklere ham dualar boğazda kalır
Sonra da kulu bir ömür boyu kor azap alır
Değil miydi kainatı saran onun kudreti
O’nun gölgesinden kaçmaya çalışıyorsun ama
Tam da O'na yakalanacaksın biliyor musun?
Belki cennetten kovulma endişesi ya da
Cehennem korkusu tutacak, bırakmayacak seni
Ama senin belki ikisi de umurunda olmayacak.
Ruhun uçmak isteyecek sükunet dağına.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!