Hamurum yoğrulurken maya diye kendini katmışsın
Ne kadar kavrulsam da tadımda hep sen varsın
Ve her şey aslına dönüyor,
gün geliyor coşan ruh bütün taşkınlıklardan geçip
bir buzul gibi sessiz ve sedasız bir şekilde durgunlaşıyor,
inine çekilmiş,
bir toz yığının altında kalmış ruh ise
yeni soluklarda belirmek
Azarlamasaydın “aa be çocuğum!” diye
Ve masallarında anlatsaydın ölümü de
Bilirdim ölümün yaşının olmadığını
Ve görmezdin on dördünde yaşlandığımı
(anlayacağın) Bütün suç senin “anne!”
İşlediğim ilk günah değil bu
Ve sen
Şiirimin dokuzuncu kelimesi
Yeniden keşfediyorum pi sayısını
Hayalin alıp götürse de tüm doğrularımı
Dilimde son bir beste
Avuçlarımda arzulardan ahker.
Tut sana doğru uzanan ellerimi.
Tutmazsan!
Kül olur arzularım birer birer.
Avuçlarımda fecir meşalesi.
Viran olmalı
Sen!
Deli bir düştün,
Ve bir gün
Gözlerime düştün,
Bırakıp her şeyi peşine düştüm.
Kalabalıktan yalnızlık
Ve yalnızlıktan sığınak
Besleyip büyütmüş
Buyurun kul sofrası işte
Belli değil sahibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!