Öyle bir şeyki bu, kızıl sabahın köründe,
Boğazına akıyor, karışıyor aşkım.
Tavan yapıyor toz pembe bulutlarına kadar,
Yenemediğim, gururum ve kararım.
Birden aşkımı akıttığım suların dibine iniyorum,
Zihnimde canlanıyor, boğazımdan geçmiyor,
Küçükken bir uçurtmam vardı, masmavi,
Herkez beni, onun hür olduğuna inandırdı.
Şimdiyse, bir gökyüzüm var kasvetli,
Herkezin beni, uçurtmalarıyla kandırdığı...
Bir elif misali, kondurdum elime,
Kanatlandı uçtu, rehber oldu dilime.
Çocuk oldum kaybettim kendi evimde,
Orada bir ben gördüm sanki aşkın peşinde.




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!