Abbas, o vakit çoktan geçti;
Akşam, gece karanlığının sihrini seçti.
Kurmuşum soğan,ekmek, zeytinden mükellef soframızı;
Diner belki kırılan kaburgamdaki sızı.
Ağaç bulursan beton yığınları arasında,şükret!
Havuz ne kelime? Yaşamak için ödedim onlarca diyet!
Ay bile küstü yerdeki herc-ü merce;
Sokakta karşılaştım.
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.
Devamını Oku
Satarken güllerini,
Alırken alın terini.
Yırtıktı elbisesi,
Ayağında terliği.