Ab-ı Hayat Şiiri - Savaş Barha

Savaş Barha
482

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Ab-ı Hayat

Efkârın son kertesinde, özlem yüklü
tarihin en zifiri, kara mı kara bir gecesiydi.

Yine sokaklarda aylak aylak dolaşıyordum.
Kendimi pencerende buldum, sesini duydum.

Avuç içine dokundum, bir tel örgü arkasında.
Bir tel örgü şahitliğinde sana son kez dokundum.

Sen avucuma dokununca
bütün hüzünler o gece ilga edildi.

O gece kalplere
gökten sevinçler düştü.

Silahlar sustu, kanlar durdu.
Nefesler nefeslerle birleşti.

Gece ateş gibiydi, tenler kavuştu.
Doğmamış çocukların sayısı arttı.

Bilinmeyen gezegenlerde
bilinmedik duygular yaşandı.

Melekler, seni görmek için
o gece dörtnala koşuyordu.

Biraz daha kalsaydım yanında
cennetin kapısı başıboş kalacaktı.

Günahkârlar cennete iltica edecek,
melekler yargılanıp cehenneme atılacaktı.

Geç oldu, artık gitmelisin, dedin.

Ben, o gece asi oldum.
Zamanın alnına tükürdüm.

Melekler bile seni kıskanırken, ben,
arkamdan senin beni süzdüğünü bile bile
senle geçen zamana hiç mi hiç doyamadım.

Kal, deseydin.
Gül, deseydin.
Beni buradan al götür, deseydin.

Öl, deseydin, gel öp deseydin.
Seni öper ve güle güle ölürdüm.

Git, dedin.
Peki, dedim.
Çektim gittim.

Bilmem bilir misin?
Arkama baka baka giderken,
aşkımın hakikatini semaya ektim.

Göğsümü gere gere semaya haykırdım.
Seni Seviyorum naralarıyla sarstım duvarları.

Sonra aradan epey şiir aktı.
Kitaplar okundu, kitaplar yazıldı.
Düşler senle süslendi, hayaller kuruldu.
Yeni insanlarla tanışıldı, kalp dostları edinildi.

Mevsimler ardı sıra geldi geçti.
Ve alnına tükürdüğüm zalim zaman,
bugün, yine hatasını telafi etmeye çalıştı.

Seni yine karşıma çıkardı.

Seni gördüm, sesini duydum.
Bana bakıp güldün, sesimi duydun.

Ay Işığım, dedim.
Nasılsın, dedim.

Efendim, dedin.
Mamostem, dedin.

Kimsecikler duymasa da ben,
seni duydum Ay Işığım.
Ben, seni duydum.

Gözlerimle sana sarıldım.
Gözlerimle saçlarını kokladım.
Gözlerimle o sıcacık tenine dokundum.
Dudaklarına gözlerimle öpücük kondurdum.

Sinemde çarpan kalbimde sen varsın.
En ücra köşesinde olduğun kalbimi duydun mu?

Ben kalbini gördüm Ay Işığım.
Kalbin, göz bebeklerindeydi bugün.

Gözbebeklerin kocamandı.
Hâlâ gözbebeklerinde ben vardım.
Kendimi hiç bu kadar güzel görmemiştim.

Yürüdün, arkandan geldim.
Önce sola geçtin, sonra yine yürüdün.
Sonra ise sol tarafta bir sokağa girdin.
Ve yine yürüdün, sonra sağa döndün.

Sen yürüdükçe ben,
etrafında fır fır döndüm.

Tıpkı o gece gibi
avucuna dokunmanın
heyecanı sardı bedenimi.

Tir tir titriyorum.
Gözyaşlarım titriyor.
Yürüdüğüm yol titriyor,
Oturduğum sandalye titriyor.
Duvarlar titriyor, üzerime geliyor.

Mutluluktan ağlıyorum.
Hıçkırıklara boğuluyorum.
Seni o gece gibi özlüyorum.

Bir seni ilk gördüğüm günü unutmayacağım,
birde devrim ilan edilmiş gibi heyecanlı o geceyi,
birde terimi silip gözlerimin içine baktığın anı,
birde beni sana ait kılan kolumu tutuşunu,
birde şarkı söylediğimde beni pür dikkat dinleyişini,
birde asansörde aniden dudaklarımdan öpüşünü,
birde kaderin bize kıyak geçtiği bu karşılaşmaları...

Böyle alt alta bir bir yazınca
yaşadığımız ölümsüz anların sonu gelmiyor ki.

Kimse biliyor ki yaşanan o eşsiz zamanları.
Kimse anlamıyor ki sevdanın bizdeki kutsalını.

Şimdi içimdekileri döksem bu satırlara.
Bu satırlar beni, bendeki seni anlayacak mı?

Kelimeler kâfi gelecek mi?
Melekler beni duyacak mı?

Dostlar koluma girip de benden,
seni, onlara anlatmamı isteyecek mi?

Acizim.
Bütün kelimelere düşmanım.

İçimde harlanan bu ateşi
sözcüklere bürüyemiyorum.

Eyy kâğıt, eyy kalem!
Dillenin eyy dostlarım.

Eyy dilim!
Tercüman ol duygularıma.

Eyy bana kul parmaklarım!
Ay Işığı’nın güzelliğini yazsana.

Eyy kalp dostum!
Mutluluğuma ortak olsana.

Yağsana yağmur!
Nehirler taşırıp coşsana.

Gülsene çocuk!
Beni görüp gülsene.

Tutsana elimi Azrail!
Beni alıp götürsene.

Savaş Barha
Kayıt Tarihi : 10.11.2018 18:42:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Savaş Barha