bak işte
bu gece yoklamada
yok yazıldın düşlerimde
seni bulmak için
düştüm yollara gece gece
adını heceledim
bir avuç yıldız kaydı
Neden halâ gelmedi, yoksa
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Devamını Oku
Saati mi şaşırdı bu hıyar?
Gerçi hiç saati olmadı ama
En azından birine sorar.
Cebimde bir lira desen yok,
Öncelikle geçmiş olsun dileklerimi tekrardan dilerim.. Güzel bir şiirle gelmişsiniz Hocam... Abu hayat şerbetine herkesin bir anlık ihtiyacı vardır... Ne güzel demişsiniz öpmeyince geçmiyor diye... Geçmiyor bazı acılar işte...
Şiiri sondan okudum. Olanca sevgimle öptüm önce; görünen yaranı, sonra gizli yaralarını. Hem de Cesaria EV0RA'dan *Baseme Mucho dinlerken..
Öpünce geçer diyerek büyüttü bizleri analarımız. Gerçekten geçer miydi bilinmez de, iyi gelirdi anamızın sevgisi. Şimdi analarımız da gitti..Biz ikide bir tökezleken..
Ama bana iyi geldi bu şiir .. Baştan söyleyeyim.Hatta yüreğime bile dokundu şifa niyetine.. Kar'sız bir *Madran Dağı görürken penceremden Adomo'yu da dinledim şiiri okurken.
Sonra Yusuf'a gitti aklım.O kör kuyudaki sabrına...Sordum kendime 'Var mı ola' diye...Olmasa da Yusuf sabrı kadar, 'şükür' diyebilmenin sevincini buldum ...O da bu şiirin sayesinde...
Geçirdiğin bu kaza sırasında ne güzel yol almışsın yüreğinde..Işığı bize kadar ulaştı.
*
bir yudum sevgi ab-ı hayattır
şu can çekişen ömrümüzde…______________ demişsin tüm içtenliğinle...
Alıp biz de yüreğimizim köşeciğine yazdık. Darısı sevgisiz kalmış , nasır tutmuş tüm yüreklere diyerek.
Tekrar geçmiş olsun arkadaşım. Hoş geldin :) Kutladım canı gönülden.Yolun hep açık olsun diyerek. Kucak dolusu selam ve segilerimle.
Hımmmm..Böyle zamanlar hayat felsefemizi muhasebe ettiğimiz zamanlardır.. Güzel bir şiirdi. Bu vesileyle ben de ismet özelden bir alıntı paylaşayım
Gelin
bir pazarlık yapalım sizinle ey insanlar!
Bana kötü
bana terkettiğiniz düşünceleri verin
o vazgeçtiğiniz günler, eski yanlışlarınız
ah, ne aptalmışım dediğiniz zamanlar
onları verin, yakınmalarınızı
artık gülmeye değer bulmadığınız şakalar
ben aştım onları dediğiniz ne varsa
bunda üzülecek ne var dediğiniz neyse onlar
boşa çıkmış çabalar, bozuk niyetleriniz
içinizde kırık dökük, yoksul, yabansı
verin bana
verin taammüden işlediğiniz suçları da
Öyle ya...
'Yaşamın bir iksiri varsa' eğer.. O da sevmektir, hem de bulduğu yerde, çokça öperek sevdiğini..
Lafla da olmaz ki..
Yok dedikoducu martılar ne der.. Yok düşersem diline, sevmekten bihaber kıskanç dalgaların.. Her şarkıda, 'acaba kimi kastediyor' diye meraktan çatlayan ve iki de bir yüreği kabaran denizlerin..
Hele faldan medet uman, niyeti kendine değil de, kapadığı her kahve fincanında hasetliğin sokak aralarında dolaşanları dinlememeli seven.. 'Kol kırılı yen içinde' deyip, ab-ı hayat bildiğine şükretmeli..
Çok hoştu yine.. Sevginin gücüne ram olan dizelerdi Öğretmenim..
Kutluyorum içtenlikle..
Sevgi değil midir bizi hayata bağlayan, güzelleştiren, anlamlandıran. Sevdiklerimizle daha da güzel olsun diye her zaman dua etmez miyiz? En zor anımızda bile, sevdiklerimize en güzel dileklerimizi ulaştırmaya çalışmaz mıyız? ömrümüzün her anı sevdiğimiz şarkılar, şiirler anlamında yaşanması dileklerimle tekrar geçmiş olsun. Eline, yüreğine sağlık.
ŞİFA NİYETİNE…
“Öp beni, beni daha çok öp
Bu gece son defaymış gibi
Öp beni, beni daha çok öp
Seni kaybetmekten, daha sonra kaybetmekten korkan beni”
‘Besame Muco’ şarkısı böyle başlıyor ve devam ediyor, çok etkileyici müziği ve sözleriyle.
Şu anda bu şarkıyı indirdim, dinlemekteyim.
Sakin, aheste, ruha dinginlik veren güzel bir aşk şarkısı…
*
Zaten hayat bir rüyada yaşamak gibi.
“Var mıyız, yok muyuz?” sorusunun cevabını tam olarak verecek irademiz de yok, gücümüz de…
Beden ve ruh.
Meyve ve çekirdeği.
Testi ve su…
Neye benzetirsek benzetelim, sonuçta bildiğimiz tek gerçek, bedenin ruhumuzun kalıbı, kabı olduğudur. Bu kalıba da ruhumuz can olmuş, bedenimiz de ruhumuzun hissiyatına bürünmüş. İç içe geçmiş görünen ve görünmeyen iki gerçekten tek bir nesne olmuş.
Denildiği üzere, acıyan organımız neresiyse canımız oradadır. Zira can beden, beden can olmuş bir kere. Ta ki bir daha böylesi bir araya gelmemek üzere...
Bedenimizin herhangi bir yerinde ufacık bir arıza olsa canımız yanar olmuş.
*
Adına sakarlık mı demeli, yoksa yavaş yavaş ‘can çekişme’ titremelerine ön hazırlık safhası mı demeli.
Hayat, insanı her şeye yavaş yavaş alıştırmıyor mu?
Gerçek olan şu.
Hangi çağımızda, hangi yaşımızda olursak olalım, hayat güzel ve yaşamak lazım. Ayakta, sağlıkla ve huzur içinde olmak kaydıyla…
Huzurun kaynağı, ufacık bir öpücük.
Acıttığımız, kırdığımız, incittiğimiz bedenimizin her bir organı için ufacık bir öpücük.
Sevgiyi yansıtan gülümseyen dudaklarla, ışıl ışıl gözlerle, yumuşacık rüzgârlar misali rahatlatan sözlerle hayat vermek, hayat suyu olmak; yaşamak ve yaşatmak…
Ruhu ve bedeni…
Susuz Dede’ye su taşımak, belki onun hayatta bulamadığı kaynağı ona bahşetmek, onun ruhunu rahatlatmak olur.
Asıl lazım olan hayattayken elde etmek.
Koca bir çınarda bir tek yeşil yaprak olsa bile, o çınar canlı demektir. Bir damla su, ab-ı hayat olur, o ağaca ve yaprağa…
Masumane bir öpücük ve gönülden süzülen hüzün damlasıyla tekrar ‘GEÇMİŞ OLSUN’ dileklerimi iletiyor, sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun diyorum.
Sağlıklı ve huzurlu günlere…
Hikmet Çiftçi
21 Kasım 2016
Harika!Yoğun duygular satırları çok güzel işlemiş.+10
Şiirin başlığı bile sayfalarca yorumu içinde barındıracak kadar kocaman...
Âb, Farsça'da 'su', hayat ise Arapça'da 'yaşam' demektir. Buna, ab-ı hayat, ab-ı Hızır, aynü'l-hayat, nehru'l-hayat da denilir. Anlamları; hayat suyu, Hızır suyu, hayat pınarı ve hayat ırmağı demektir.
Doğu ve Batı dünyasında, çok eskiden beri varlığına inanılan abı- hayat, Türkçe’nin eski ve yeni edebiyat eserlerinde zengin anlamlar çağrıştıracak şekilde karşımıza çıkan bir mazmundur...
Naime Hanım Kardeşimin her şiiri bir deryadır ve okuyucuyu içine çeken, o yaşanan güzellikleri okuyucuya bire bir yaşatacak kadar kuvvetlidir kalemi... işte bu şiirde bize kapısını açıp buyur ediyor bizi içeri...
Akşam güzelliğinde bir sahil kasabası kumsalında ayak izlerimizi silen dalgacıkların seranatına eşlik eden yüreklerdeki hazza eşlik ederken, tavernadan yükselen sese kulak kesilip, baştan yaratılmak istenen bir hayatın nedenini sorguluyoruz, kendimizce...
Acaba baştan yaratılırsak yaşanılan tecrübelerden ders alıp o hataları yeniden yaşamaz mıyız? Yeniden bir hayat nasıl olur? Kalp kırmadan sevgi pınarından içer miyiz? Sanmıyorum. İnsan olmanın fıtratı yaşamda hata yapmaktır, asıl olan yapılan bu hatadan ders alıp bir daha yapmamak ve Yaradanın affına ve büyüklüğüne sığınıp tövbe edebilmektir...
Bu gün bile biri birini yiyen, çıkar ve menfaat uğruna harcanan, çalınan hayatlar varken ölümsüzlüğün ne vahim sonuçlar doğuracağını düşünmek bile istemiyor insan...
''Beterin beteri var'' derken o meczup ne çok şey söylüyor oysa... Dünyanın çilesinde ölümü bile dört gözle kurtuluş sayanlar ve bekleyenler varken, yaşamın her halinde kula düşen haline şükretmesi gerektiğine ve her zaman daha kötü hallerin de var olduğu gerçeği değil midir?
Şair enfes bir bitimle şiirini noktalarken, insan yaşamında abı hayat( ölümsüzlük suyunun) sevgi olduğunu ve yaşamın o duygu üzerine dizayn edildiği gerçeğini gözler önüne seriyor...
Sevgisiz bir dünya, kuru çöldeki yaşamlara benzer... Ne mutlu onlara ki tabiatın tüm güzelliklerini yüreklerinde yeşertirler...
Yüreğinde çiçek bahçeleri, ve ormanları besleyen Kardeşimin şiirini, kalemini ve yüreğini Kutluyorum...
Nicelerine diyerek...
Saygılarımla
Öyle içten, dolu dolu yazmışsınız ki tebrikler.
Öğretmenim vücudumuzun her yerindeki kırıklar er, geç iyileşirler.Tek iyileşmeyen kalp kırıklığıdır.Her zamanki gibi zevkle bir şiir daha okudum. Yüreğiniz dert görmesin dileklerimle saygı ve sevgiler yolluyorum...
Bu şiir ile ilgili 110 tane yorum bulunmakta