Bir afet-i esrar ki, döndürdü başımızı.
Kokusu gül-i siyaha çaldı, serhoş etti aklımızı.
Öyle bir endam-ı afet ki; sormayın gitsin kastımızı.
Eller görmez, biz sunduk bir esrar-ı dilbere başımızı...
...
Bu ne terk-i diyar ki, söndürdü nurumuzu.
Günü zifr-i leyle çevirdi, ama etti gözümüzü.
Öyle bir leyl-i buhran ki, görmeyin gitsin gamımızı.
Cümle tabip bilmez, biz bulduk esrar-ı aşkta şifamızı.
...
Bu nasıl zerk-i zehr ki; çatlattı damarımızı.
Yare-i hicrana saldı, yakıp geçti bendimizi.
Öyle bir şeb-i hicran ki, bilmeyin gitsin sancımızı
Anlamaz cümle ahali, biz aldık bir ab-ı esrardan tadımızı
...
Öyle bir eşref-i mahluk ki, yükseltti arşımızı.
Kıskandı melek-ül yekün, ayan etti şemsimizi.
Bu nasıl nar-ı aşk ki; yaktı kor etti gönlümüzü.
Varsın kül etsin, biz bulduk bir ruh-u esrarda canımızı
Kayıt Tarihi : 4.4.2011 20:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ölümsüzlük suyu..şiirin lezzeti gibi...
TÜM YORUMLAR (1)