İÇİNDEKİLER
1. ATATÜRK YAŞIYOR, BABA!
2. TÜRKÇEM, GÜZEL DİLİM!
3. GÜNEŞ, SENİN ANNEN VAR MI?
4. SEV ÇOCUĞUM
5. SEVGİ YILDIZI
6. SÖZ
7. “UTKU BANA ABLA DEDİ”
8. SALINCAK
9. EVİMİZ HAYVANAT BAHÇESİ
10. GÜLÜŞ DÜŞLER ÜLKESİNDE
11. İYİ Kİ DOĞDUN BURCU
12. UZAY BİSİKLETİ
13. ANNEMİZE “ANNELER GÜNÜ” ARMAĞANLARIMIZ
14. HERKESİN BİR HUYU VAR
15. 29 KERE 40 YIL
1.
ATATÜRK YAŞIYOR, BABA!
On kasımda üzgündü
bulut buluttu gözleri
“100’den çok fazla olacaktı
yaşı “dedi canım babam
“eğer yaşasaydı o büyük adam! ”
“Üzülme,” dedim ona
“Ben üzülüyor muyum bak! ”
Nedenini açıkladım sonra:
Diyor ki öğretmenimiz:
“Yaşayıp göçmüş insanların
İsimlerinin sonunda
İki sayı görürsünüz…
İlki doğduğu yılı gösterir
Öldüğü yılı gösterir sonraki.
İngilterenin Ana Kraliçesi
2. Elizabeth (1558-1603)
Gibi örneğin
Eğer ölmemiş olsaydı, adının
Sonuna yıl yazılmazdı kadının.
Atatürk’ünküne bakalım bir de:
Başta doğum yılı var
Sonda ölüm yılı yok yok
(1881 - ……..)
Demek ki o ölmedi
Hâlâ Kocatepe’de
Dağları aşıyor baba
Denizlere ulaşıyor
Atatürk YAŞIYOR baba!
2.
TÜRKÇEM, GÜZEL DİLİM!
Türkçem
dilim
öz dilim
dilerin en güzeli...
Bilsen
Ne çok seviyorum seni!
Seni okurum
seni yazarım
seninle konuşur
seninle anlaşırım
yeterince bilmezsem eğer seni
amacıma nasıl ulaşırım!
Türkçem, güzel dilim! ..
Coşkun bir su nasl sığmazsa bendine
sığmayacağım, taşacağım ben de bendime
öğreneceğim seni en iyi biçimde
Öğreneceğim, söz verdim kendime!
3.
GÜNEŞ, SENİN ANNEN VAR MI?
Senin de bir annen var mı
söyle bana canım Güneş
eğer varsa kim bilir
ne çok memnundur senden…
Her gece uyursun zamanında
her sabah uyanırsın erkenden.
Sen de okula gidiyor musun? ..
Gidiyorsan eğer sevgili güneş
kim bilir ne çok seviyordur
seni güzel öğretmenin.
Takılmadan yolda şuna buna
gecikmeden geliyorsun, diye okuluna…
Sen de oyun oynamayı sever misin
saklambacı örneğin?
Seversin biliyorum,
hem de pek çok seversin
sevmesen gece boyunca
nerelere gidersin?
Senin de var mı arkadaşların? ..
Var var, dur sen sen söylemeden
ben söyleyeyim canım Güneşim
çiçektir onun adı
Öyle çok sever ki seni
görürce coşkulanır da
Uçar sana doğru olsa kanadı.
Biliyorum canım Güneş
Yalnızlık da bir şeydir
Ama sen de biliyorsun
Arkadaşlık her şeydir!
Adım Yücel’dir benim
Yaşım dokuz
Bak buraya yazıyorum.
Sen de benim gibi düşünüyorsan
Cevap ver canım güneşim:
Olur musun arkadaşım!
4.
SEV ÇOCUĞUM
Sen varınca çocuğum
derin uykularına
annen şiirler yazıyor sana.
İç çekiyor bir yandan da
bilmiyorum niçin
geleceğini görüyor sanki
ağlıyor için-için.
Ben de şiirler yazmak isterdim çocuğum
dağa-taşa börtü böceğe-kuşa
dört renkteki insana…
ama bu şiir çocuğum, yalnız sana.
Mavi bir gök çiziyorum şimdi
şiirime olsun diye eş
mavi göğü sev çocuğum
orada barınır ısıtan güneş…
Bunları unutma, adını unut
aydınlatan ay, kılavuz yıldızlar
dost yağmurların anası bulut!
Sal uçurtmanı göklere yine
onunla selam gönder hepsine.
Bu topraktır çocuğum, toprağı sev
Bin verendir o “bir”ine
Sığınaktır o ölüne, dirine.
Şimdi de bir deniz çiziyorum
sana çocuğum, sev denizi
vapurlardır, kayıklardır üstünde yüzen
onlardır çıkaran balıkçıysak kısmetimizi
Onlardır yolcuysak kavuşturan
birbirimize bizi.
Şunlar ağaçlardır çocuğum
sev söğüdü, kavağı, çınarı, çamı
onlar ormanı oluştururlar
orman oluşturur yaşamı…
Sana çiçekler çiziyorum çocuğum
Türlü renkleri, türlü kokuşları olan
Sevince açan çiçekler
unutulunca solan…
Bunlar hayvanlardır
güzellerini sev, kusurlarını görme
çirkinlerine çocuğum
yüreğinde yer verme.
Sana kuşlar çiziyorum şimdi
her birinin başkadır ötüşleri
başkadır uçuşları
sev çocuğum özgürlüğün
resmini çizen kuşları!
5.
SEVGİ YILDIZI
Gökyüzüne bir merdiven kursam
merdivenin en üst basamağına çıksam
oradan elimi uzatıp bir yıldız koparsam
sevgi yıldızı koysam adını…
Getirip seni annemin saçlarına taksam…
ne güzel yakışırdın oraya değil mi? ,,
Sevgi yıldızım canın acıdı mı acaba
gökyüzünden koparılırken seni?
Beni bağışlar mısın seni ayırdım diye
arkadaşlarından, yurdundan? ..
Ne yapayım başka umarım yoktu
senden daha güzel ne alabilirdim ki
anneme anneler gününde! ..
6.
SÖZ
Her şey tek sözle başlar
tek sözle biter her şeyin özü
en güzeli söyleyen dil’se
odur söyleyen de en çirkin sözü
Biz söz başlatabilir en güzel dostlukları
bir sözle yitirir insan bütün sevdiklerini.
Savaşları başlatan da
sevimsiz sözler değil mi?
Büyüyünce yetkili biri
olursam eğer ben
bütün çirkin sözcükleri
çıkarttırırım sözlükten.
7.
“UTKU BANA ABLA DEDİ”
Utku küçücük bir çocuk
yaşı ya bir, ya bir buçuk
daha tek söz edemiyor
ama ne güzel gülüyor!
Doğa üç yaş büyük ondan
ana okulunda yeni
dizinden hiç indirmiyor
küçük erkek kardeşini.
Mamalarını yedirir
paylaşır oyuncağını
masal söyleyip uyutur
öper iki yanağını.
Nasıl karşıladı beni
o akşam eve dönünce
sanırsınız uçuyordu
kapılmıştı bin sevince!
Gül bahçesi sanırdınız
görseydiniz ah yüzünü
fısıldadı babacığa
verir gibi bir gizini…
“Şu minik Utku’muz var ya
ne yaptı haydi bil baba
inanmazsın belki ama
bugün “abla” dedi bana! ”
Konuşunca ayrı güzel
okuyunca ayrı güzel
bu onların özelliği
ayrı her yaş güzelliği.
Tomurcuklanırsa nasıl
Sulandığı zaman çiçek
çocuklar da sevildikçe
daha çabuk büyüyecek
Altın topu vardır mutlak
her ocağın her bir evin
sevilmeye muhtaçtırlar
sevin onları, çoook sevin!
8.
SALINCAK
Salıncak kurdum bahçeye
küçük kardeşim binsin diye
ama o çok korktu
yanaşmadı bile yanına
zorlayınca başladı ağlamaya
Onca emek verdim kurmak için
boşuna mı terledim?
tuttuğum gibi onu salıncağa
Zorla bindirdim.
Çok geçmeden unuttu kardeşim korkuyu
sevinç çığlıkları attı hatta,
-Daha salla, daha salla, diyordu
şimdi de inmek istemiyordu.
Eğer usanırsa küçüğüm
Geçerse hevesi
Gönlü olup da inerse
O zaman bana gelecek
Salıncağa binme sırası.
9.
EVİMİZ HAYVANAT BAHÇESİ
Karga gaglaması,
kurbağa vıraklaması,
tavuk gıdaklaması
işte evimizin hali
Hayvanat Bahçesi dediğin
böyle olmalı.
Kedi miyavlar, köpekler havlar
civcivler cikler, ne hoş olur ya
ah bir de ötse kanarya!
Hey dilsiz kanarya
şu minicik civcivlere bak hele
ne güzel cikliyorlar!
Ötmek hevesi vermiyor mu bunlar sana
o curcunaya sen de katılsana!
Tavşan kardeş senin
nasıl ses çıkarttığını bilmiyorum
o yüzden sana bir şey diyemiyorum
ama istersen al şu değneği eline
sen de orkestra şefi ol
bağır: dore mi fa sol! ..
Koşun, gelin, görün görmediyseniz eğer…
Hayvanat Bahçemiz görmeyi değer!
Aman, susun susun arkadaşlar!
Gelen var…
Umarım gelen annem değildir
Gelen oysa yandık gitti demektir
yandık ki ne yandık hem de valla
Bizi burada bu halde görürse eğer
Yine eli belindedir
İşte o zaman arkadaşlar
herkes başının çaresine baksın
yoksa hepimizin kulağı annemin elindedir.
10.
GÜLÜŞ DÜŞLER ÜLKESİNDE
Piknik yapıyordu Gülüş
annesi, babası, bir de
sevgili köpeği Melis
ormanda en kuytu yerde.
Yiyip içtiler neşeyle
sonra hepsi bir iş seçti
anneler kilosunu korur yürümeyle
baba dinlenmeye geçti
Gülüş bir ağaca yaslanıp
eline bir kitap aldı
Melis köpek serçelerle
kovalamacaya daldı.
Tam o ara ötelerden
belirdi hali perişan
küçücük bir sarı havuç
peşinde de zalim tavşan.
Melis köpek durur mu
görür de bütün bunları
şenlikten hoşlanmıştı
izleyiverdi onları.
Havuç canının derdinde
tavşan havuç işinde
köpek tavşan peşinde
Gülüş’ün kaygısı Melis
hepsi kuyu içinde…
Derin mi derindi kuyu
ne ışığı var ne suyu
kimse kimseyi görmüyor
ama sesler duyuluyor
tavşan, avı havuca
yaklaşır adım adım
Bağırır “İşte seni
sonunda yakaladım
Havuç kaçma boşuna
tavşan yiyecek seni
gitse de senin
gitmese de hoşuna! ”
Köpek: “Asıl sen dur hele
Tavşan kardeş yolun nere? ”
Gülüş: Bırak Melis tavşancığı
Anne: Kızım neredesin? ..
Sonra ne oldu dersiniz
Ben şaştım öğrenince
Siz de şaşacaksınız.
Ne havuç var ortada
ne de onu
kovalayan bir tavşan...
Herkes kendi aleminde.
Her şey yerli yerinde duruyor
Baba hala uyuyor
Annemiz gezintide
Köpek serçe peşinde
Gülüş hayal kuruyor.
11.
İYİ Kİ DOĞDUN BURCU
Yarın bir çocuk doğacak
Yumuk yumuk elleri, öpülesi…
Topak topak gözleri, sevilesi…
İpek ipik saçları
Sanki püsküllü darı.
Yarın bir çocuk doğacak
Kulaklarına varan ağzı
Gülen bir çocuk
Yiyesi gelecek çıtır çıtır
Mis gibi de kokan bu gül daneyi
bağrına basarak annesi …
Öyleyse diyecek
Başka hiç bir şeyde yok madem
bebeğimin burcu burcu kokusu,
bal tadı
Öyleyse Burcu olsun
Bunun adı.
Nereden bilebilirdi ki o canım anne
Aradan geçmeden daha bir kaç sene
Pabucu ters giydirecek bu cici kız..
Ona, buna ve hatta kendisine…
İyi ki doğdun Burcu, Sevgili Çocuk!
Pabucumu bana da ters giydirsene…
12.
UZAY BİSİKLETİ
Bir bisikletim olsaydı…
Gerçi olacak eni sonu
Sınıfımı geçince alır elbet babam
İşte o zaman gökyüzüne kadar
Sürerdim onu.
Gökte bisiklet
sürdüğümü görenler
“Hey çocuk! ” diye
Seslenecekler bana
“Uzaylı Çocuk, bisikletine
Beni de alsana! ”
Yok demeyeceğim kimseye
Kızılderili, sarı tenli
Zenci ya ya beyaz
Bütün çocukları
Bindireceğim bisikletime.
Eğer bir gün binlerce çocuğu
Görürseniz gökyüzünde yol alan
Bir bisiklete binmiş olarak
Şaşmayın
Daha nice çocuklar alır
Benim bisikletim
Haydi çocuklar,
Siz de gelin
Uzay bisikletine
Hep birlikte binelim!
Size de yerim var
Çünkü o
Uzay bisikleti.
13.
ANNEMİZE “ANNELER
GÜNÜ” ARMAĞANLARIMIZ
Harçlıklarımı biriktirip aylarca
“Anneler Günü”nde çok pahalı
Bir futbol topu aldım anneme, hediye
Evet, top oynamaz anneler doğru
Ama düşündüm ki, kendisi oynamasa bile
O da topu oğluna verir, oynasın diye.
Küçük kız kardeşim de
Güzel bir hulahop seçti
Anneler gününde, anneme vermeye.
Gerçi annemin yaşı geçti
Yanaşmaz artık hulahop çevirmeye.
Ama olsun, o da kızına veremez mi bunu?
Bilmiyor mu sanki kızının çoktandır
Böyle bir şeye özlem duyduğunu? ..
Babam şık bir kravat aldı anneme
Anneler gününde hediye…
Niçin üzülsün ki babam
Anneler kravat takmaz diye…
Annem de her halde onu
Kendisine verir babalar gününde.
“Çok mutlu etmiş olacağız
Onu bu özel gününde…” diye
Düşünürken ne olsa iyi? ..
“Anneler Günü”nü kutlamak için yaptığı
Pastaları, börekleri, çörekleri, kekleri
O bayıldığımız çilek şuruplarını
Tattırmadı bile bize annem…
“Zahmet olmasın,” dedi “hiç birinize
Ben yerim hepsini de, sizin de yerinize.”
14.
HERKESİN BİR HUYU VAR
Ali'nin derdi oyun
Der ki, kurusun huyum!
Ne yemek düşünürüm
Ne aklıma ders gelir
Oyuna koyulurum...
Ayşe'nin derdi televizyon
Der ki, kurusun huyum!
Ne anneme yardımı düşünürüm
Ne saçlarımı taramayı
Ekranın karşısına kurulurum...
Ersin'in derdi kitap
Der ki, ne güzel huyum!
Güzel kitaplar okurum
Böylece artar bilgim
Başarılı olurum!
15.
29 KERE 40 YIL
Bana bir harf öğretenin
kırk yıl kölesi olurum
demiş ulu bir kişi
sen bana sen yirmi dokuz
harf öğrettin öğretmenim.
Köleliğe karşı olsan da sen
ben
olurum seve seve
yirmi dokuz kere kırk yıl
senin kölen!
Kayıt Tarihi : 9.8.2008 00:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

ediyorum,kaleminiz daim olsun
TÜM YORUMLAR (2)