EN İYİ TERBİYE HADDİNİ BİLMEKTİR.
Eyvah! Ruhumu kemirirler, beynimi yerler,
Bu ruhsuz, merhametsiz, bu kitapsız şiirler.
Sen benim sarhoşluğumsun
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Devamını Oku
ne ayıldım
ne ayılabilirim
ne ayılmak isterim
başım ağır
dizlerim parçalanmış
Çok anlamlı ve çok güzel dizeler kutlarım saygı ve selamlar
'Merhametsiz şiirler" kaleminize sağlık.
Saygılarımla
Şiire (şaire) yönelik okuduğum en iyi beyit. Teşekkür ederim:)
mükembel bir ifade desem inşallah saygısızlık olmaz.Selamlar
Benim şiirler de kitapsız.
Söylemeye dilim varmıyordu. :)
Sevgiler...
Ayşe Korkmaz
eline yüreğine sağlık üstad kaleminle daim ol
ustama saygı ve sevgiler
HASBİHÂL MEHMET ŞÜKRÜ BAŞ
KİTAPSIZ ŞİİRLER
“Eyvah!
Ruhumu kemirirler
Beynimi yerler
Bu ruhsuz, merhametsiz
Bu kitapsız şiirler”
Bu dizeler bir gönül dostunun, bir sevgili kardeşin “Kitapsız Şiirler” adlı şiir kitabını yazan Zülfikar Yapar Kaleli’nin.
Kim mi Bu Zülfikar Kaleli?
Zülfikar Kaleli, kardeşim diyecek kadar saydığım, dostum diyecek kader sevdiğim bir can.
O bir şair, o bir eğitimci, o bir yazar ve o bir dost.
Onu bulmak onu tanımak pek kolay olmadı. Ondan önce bir şair tanıdım ülke sevdalısı,bayrak sevdalısı, insanın hası, Taşlıca’lı Dursun Elmas’ı tanıdım. 2007 yılında yolum Gümüşhane’ye düştü. Yolumun Gümüşhane’ye düşmesiyle birlikte yüreğime “Ben kimim?” diyen bir dost düştü! İşte o dost bir şiir şöleni için Gümüşhane’ye giden şair dostlarımdan R.Mithat Yılmaz ve Mahir Gürbüz’e şahsıma verilmek üzere üç ayrı şiir kitabını gönderme lütfunda bulunmuşlar. Kitapları okuduğumda gördüğüm güzelliği aldığım lezzeti sizlerinde almasını uygun gördüm. Bu nedenle bazı şiirleri sütunuma aldım.
İşte Zülfikar Kaleli ve o muhteşem şiirleri:
BEN KİMİM?
Anlatamam siz anlayın
Yok olmadım, var değilim.
Bir anıyım gelmez ayın
Ben pek emin yer değilim
Aleme akıl veririm
Kendimi görür eririm
Gerçeği az çok görürüm
Hakikate kör değilim.
Bir dinleyin sakin sakin
Bende olmaz garezle kin
Namaz, oruç tamam lâkin
Beni yenen er değilim
Hak bilmez, haylaz birisi
Söylesem gelir gerisi
Ben otağın serserisi
Derviş, mürit, pir değilim.
Ayı, yılı taramayın
Dünyanın her yanı mayın
Gökte, yerde aramayın
Varlığım yok, sır değilim.
Nasibimiz kıt imanda
Gönlümüz hâlâ gümanda
Müslüman’ım, Müslüman da
Gerçekleri der değilim.
Beni bulmaktı muradım
Hep aradım adım adım
Neyim, ben de anlamadım
Zarar değil, kâr değilim
Hiç kimseye yâr değilim.
Diyen şairimiz “Firari Sevdam” adlı bir başka şiirinde:
Baykuşa eş oldum karanlıklarda,
Arkamda uçurum, önümde duvar!
Yıllar yılı kovdu kuraklıklarda,
“ Su” diye inlerdi namus ile ar!
Köy deyip geçmeyin anımız orda
Anamız, babamız, canımız orda
Bir yitik sevdalı yanımız orda
Orda mutluluğun gözyaşları var.
Orada başladı en ilk sevdamız.
Orada konuldu göbek adımız
Orada yeşerdi milli davamız
Şimdi gönül kırgın, şimdi yürek dar.
Çok şey hayal kurdum, azı yaşadım
Mutluluğu bazı bazı yaşadım
Orda her sevdayı, nazı yaşadım
Dudağımda sitem, dilimde ikrar
Orada uyuyan uykusuzluğum
Orada başladı ilk susuzluğum
Orda çile deste, dert boğum boğum
Bir kahır yumağı, hep beni boğar.
Orda yalınayak teptiğim toprak
Güneşleri çalan kördüğüm toprak
Çatlak dudaklarla öptüğüm toprak
Ben ona giderim, o bana uyar.
Sevdalar yitirdi sevdalığını
Orada unuttu balık ağını
İstali tepesi, garuş dağını
Düşündükçe yüreğime kar yağar.
Dese de Zülfikar Yapar Kaleli biz onun yüreğinin serinliğine ve enginliğine hayranlığımızı izah etmeye çalışaduralım. Ve “Akıl Yanıyor” adlı şiir kitabından bazı şiirleri sizlere ikram etmeye çalışayım. Bu kitabın ilk sayfasında yer alan ve bir kitaba bedel olan bir şiiri:
AKLIM YANIYOR DOSTLAR DUMANIM ARŞTA
NE FİKRİM UYANIK AH NE AKIL BAŞTA!
Diyen şairimiz bir başka şiirinde sevgiliye özlemini bakın nasıl dile getiriyor “Gel artık” Şiiriyle;
Özel sevdiğini söyleyen güzel
Çatlamakta sabır taşı gel artık!
Güz sonu bağlarım dökmede gazel
Alev aldı yürek başı gel artık!
Yollar ki, yolcuyu menzile itmez
Canımı salarım canana gitmez
Hayatım zemheri güneş kâr etmez
Sel eyledim gözüm yaşı gel artık
Yaylada bacanın tüttüğü kadar
Çobanın kuzuyu güttüğü kadar
Bir busenin mutlu ettiği kadar
Mutlu etmez ekmek aşı gel artık
Dostum can her şeyi bilmiş olmalı
Bu gün de ağlamış gülmüş olmalı
Vuslatın zamanı gelmiş olmalı
Ağarmakta kara kaşı gel artık
Desteksiz atılan sözden değildir.
Bilirim, dediğin özden değildir
Aşkın yürektendir, yüzden değildir
Yıldız gözler artık şaşı gel artık
İnsanlığı diktim yol ortasına
Herkes öldü diye düşer yasına
Sen ki, tükürürsün şerbet tasına
Ben ki, yaşıyorum kışı gel artık.
Ygönlü yüreği vatan aşkıyla yanar Zülfikar Yapar Kaleli’nin onun için vatan millet ve bayrak ata kadar yar kadar mukaddesdir. İşte bu duygular içerisinde mübarek bir şehidimize ithafen yazdığı bir şiir!...
Yurda musallat olmuş, kuduz köpek kudurur
Şirnak’ta kahpe kurşun, Ankara’ da söz vurur.
Bir Ferhat şehit olur, bin Ferhat selâm durur
Uçmağa vardı gönül, dere tepe kan gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti
Çam üstünde gül açtı, söğütlerde çilekler
Giden Nebi yoldaşı, saf- saf oldu melekler
Uğruna baş koyunca, kabul olur dilekler
Zaman zaman o kutlu ocağı yakan gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti
Anası feryat etti, ezanlar felâh buldu
Bacısının gözyaşı leçeğinde kan oldu
Cemaatin gözleri bulgur bulgur yaş doldu
Sevgi gibi, aşk gibi her gönle akan gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti.
Yiğidim diye diye feryat eder amcası
Gökyüzü bir hal oldu, bulutlar tutar yası
Geri durmak olur mu, uzandı şerbet tası
Bir yudumda şerbeti bitirdiği an gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti.
Davul zurna çalarak yolladığım o günü
Unutmak mümkün mü ki, o muhteşem düğünü
İşte bahşetti Allah, kutlu şehitlik ünü
Allah-ü ekber deyip sefere çıkan gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti
Ezan Allah-ü ekber derken bülbül uyanır
Giyer çelik çarığı, güne karşı dayanır
Bir anda uyku basar, güller kana boyanır
Görmeden açtığını, güllere bakan gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti ,can gitti.
Bir yerlerin hatâsı, bir yerlerin sancısı
İhanet kokusu var, bu işin en acısı
Vatan Türk’ ün anası, vatan Türk’ ün bacısı
Sanılmasın Murat’ la erler bitti, son gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti,can gitti.
Tunç bilekler üstünde, gülden sızan kan al al
Tabutunu sımsıkı kavramış nazlı hilâl
Melekler etrafında, selâ veriyor Bilâl
Son Nebi kollarını açtığı zaman gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti.
Analar hey analar, nur çocuklar doğurun
Hamurunu Türk-İslâm aşkı ile yoğurun
Haksızlık kol geziyor, ağlamayın, bağırın
Şehitler zincirine halkayı takan gitti,
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti.
Oğullar yetiştirin, haksızlıktan davacı
Beyazıt gibi vakur, Timur gibi kavgacı
Bağda gülün solması, bağban için ne acı
Semadan ferman indi, Kaleli bir yan gitti
Evlere şivan düştü, canan gitti, can gitti.
Diye feryat eden kardeşimizin bir başka kitabına geçelim “Esence” adlı 2007 basımı kitabının daha ilk sahifelerinde gözünüze bir şiir çarpar o şiirde canın cananına yakarışını görürsünüz işte “Evvelsin, ahirsin,erksin” başlıklı o muhteşem şiir:
Deryada yalnızım görünmez ada
Hakikat şehrine arksın sevdiğim
Bakan anlasa da anlamasa da
Evvelsin, ahirsin, erksin sevdiğim
Sevgili meleğim iyi ki varsın
Gönlüme sultansın, arzuma yarsın
Dermansız yüreğim derdini sarsın
Ülkeler içinde farksın sevdiğim
Gözleri koy yansın işe yaramaz
Arzuyu yere çak seni aramaz
Koy kollar kırılsın seni saramaz
Türklük alemine barksın sevdiğim
İleri gidersem uyar durayım
Geride kalırsam söyle varayım
Seni kime koydum, nerde arayım
Ovasın, yaylasın, parksın sevdiğim
Öperim gözünü darılır mısın?
Boynumu uzatsam sarılır mısın?
Sana bir gül atsam vurulur musun?
Nesebi bozuğa şirksin sevdiğim
Geceler boyunca hayaller kurdum
Sabahlara kadar kıvrandım durdum
Hep seni yaşadım, hep seni sordum
Sırrın kapısında kırksın sevdiğim
Yaratan biliyor ben günahkarım
Bana sitem eder muhannet yarım
Gün be gün solarım, artar efkârım
Bölücü aymaza terksin sevdiğim
Dost beni terk etmiş, kalmışım garip
Güzel sözler yazdım kendimi verip
Muhabbet dilendim gönlümü gerip
Boyu bir, soyu bir, ırksın sevdiğim
Artık sözlerimin çilesi dolmaz
Yalvarmasam olmaz, yalvarsam olmaz
Ne hal oldu bana hafızam almaz
Bazı şebeklere sirksin sevdiğim
Havayı uçurdum havadan öte
Hamaset katılmış memede süte
Aldırış etme sen pakıl niyete
Elbet Müslümansın, Türksün sevdiğim.
Dedik ya Zülfikar Yapar Kaleli gönlünde ki vatan sevgisini, insan sevgisini bayrak ve ana sevgisini hamurlayıp bir şiirin sözlerini yapıyor. O şiir her gönülde bir sevda olup yanıyor. Bizim de gönlümüzde yanmış olacak ki aynı duyguları yaşıyor,aynı hasreti çekiyoruz ve Zülfikar Kale’li gibi evlatları doğuran her ananın ellerinden öperek şairimizin “Şükrümüz menzile varmıyor” “Anne” adlı o duygusal şiirini sizlere sunuyorum. İşte o şiir:
Bu sevda vefasız, bu aşk yalancı
Kollar birbirini sarmıyor anne!
Balı imrendiren arı talancı
Zikrini hamt ile karmıyor anne!
Bağımızı basan yarların suyu
Aktıkça kirletir arların suyu
Sobran’ın, Kale’nin Hur’ların suyu
Harşit’in bağrını yarmıyor anne!.
Doğru dedik, eğri gördük suç ettik
Varamadık her varanı koç ettik.
Suçlu dedik başımıza taç ettik
Yürekler topluca vurmuyor anne!.
Gözümüz göklerde kaldıktan beri,
Yerlerde her saat gitmişiz geri.
Ve kart horoz işte acı haberi
Kimseyle meşveret kurmuyor anne!
Bir makam uğruna eğil ha eğil
Sen bizi terk ettin,biz seni değil.
Ne köyler köy artık,ne iller il
Hiç kimse ahdinde durmuyor anne!
Söz ile menzili görenimiz çok
Secdesiz, duasız erenimiz çok.
Çok bilmişle akıl verenimiz çok
Rüyamızı hayra yormuyor anne!
Her an bağrımıza saplanır her ok
Gelip geçen trenlere bakan çok.
Üstümüzde salavatın duan yok
Şükrümüz menzile varmıyor anne!
Artık saçın yolup, bağrın döven yok
Gemimizde gayret eden, iven yok.
Şu görkemli makamlara güven yok
Kimse halimizi sormuyor anne!
İşte böyle birisi şairimiz Zülfikar Yapar Kaleli. Her şiiri bir kitap, her şiiri bir destan, her şiiri bir gözyaşı.Okuyan yanar, okumayan yanar. Kaleli’nin bütün şiirlerini ve eserlerini de yazacaktım ama maalesef sütunumuzda yer kalmadı.Bizde kalbimize yazarız dostumuzun yazdıklarını.
Kalbimize yazarız.
***///***
Mehmet Şükrü Baş///02 Ağustos 2008///Elazığ Nurhak Gazetesi
Ben Şair Değilim
Hüner mi bilmem şairi övmek
Ama şair değilim sizin gibi
hüner mi kalemle kendimi çizmek
müstehzi kaçar mı size karşı
Şair değilim sizin gibi
ŞİİR DÜŞÜNCELERİ DUYGULARI VE DAHA NİCELERİNİ CİLTLER DOLUSU ANSİKLOPEDİLERDE ANLATILMAYA ÇALIŞILAN HER ŞEYİ İKİ SATIR İLE ANLATABİLMEK İRDELEYEBİLMEK SEVDİREBİLMEK YADA NEFRET ETTİREBİLMEK ŞİİR BEYİN FIRTINASI ŞİİR GÖNÜL KASIRGASI ŞİİR DİLİ OLANIN LAL OLDUĞU YAZI VE ŞİİR ŞAİRİN VAZ GEÇEMEDİĞİ VAR OLUŞU
TEBRİKLER
Mükemmel bir anlatım. Tebrikler.
Bu şiir ile ilgili 14 tane yorum bulunmakta